Başında savur olan 12 kelime var. Savur ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde savur olan kelimeler listesine ya da sonu savur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında savur bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SAVURABİLMEK
SAVURABİLME, SAVURGANLIK
SAVURGANCA
SAVURTMAK
SAVURGAN, SAVURMAK, SAVURTMA, SAVURTUŞ
SAVURMA, SAVURUŞ
SAVUR
A R S U V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
SAVUR
4 Harfli Kelimeler
ASUR, SURA, SUVA
3 Harfli Kelimeler
RUA, RUS, SAV, SUR, VAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AS, AV, RA, SU, UR, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAVURABİLMEK
- ...
- SAVURABİLME
- ...
- SAVURGANLIK
-
-
[isim]
Savurgan olma durumu veya savurganca davranış, tutumsuzluk, müsriflik, israf
- "Her şeyimi seve seve bu tiyatro denilen ideale harcadım ve bu savurganlıktan mutluluk duydum." (Haldun Taner)
-
[isim]
Savurgan olma durumu veya savurganca davranış, tutumsuzluk, müsriflik, israf
- SAVURGANCA
-
-
[sıfat]
Savurgan
-
[zarf]
Savurgan bir biçimde
-
[sıfat]
Savurgan
- SAVURTMAK
-
-
[-i]
Savrulmasına sebep olmak, savrulmasını sağlamak
-
[-i]
Savrulmasına sebep olmak, savrulmasını sağlamak
- SAVURMAK
-
-
[-i]
Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- "Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak
-
Kaldırıp atmak, fırlatmak
- "Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu." (Nazlı Eray)
-
[nsz]
Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak
- "Kılıç savurmak. Değnek savurmak."
-
Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek
- "Sarnıcın suyunu savurmak."
-
Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak
- "Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Yalan, küfür vb. söylemek
- "Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti." (Haldun Taner)
-
Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek
- "Paraları savurmak."
-
[-i]
Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- SAVURGAN
-
-
[sıfat]
Tutumsuz
-
[sıfat]
Tutumsuz
- SAVURTMA
-
-
[isim]
Savurtmak işi
-
[isim]
Savurtmak işi
- SAVURTUŞ
-
-
[isim]
Savurtma işi veya durumu
- "Omuzlarına dalga dalga inen bal sarısı saçlarını, başının bir hareketiyle şöyle geriye savurtuşu, unutulur gibi miydi?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Savurtma işi veya durumu
- SAVURUŞ
- ...
- SAVURMA
-
-
[isim]
Savurmak işi
- "Ben de onlar gibi tekme atıp yumruk savurmasını biliyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme
-
[isim]
Savurmak işi
- SAVUR
- ...