Sonunda sal olan 6 harfli 20 kelime var. SAL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sal olan kelimeler listesine ya da başında sal olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AS, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- IRKSAL
-
-
[sıfat]
Irki
-
[sıfat]
Irki
- FASSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- "Gayet fassal, dedikoducuydu da..." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- GASSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölü yıkayıcı
-
[isim]
Ölü yıkayıcı
- TATSAL
-
-
[sıfat]
Tat alma duyusu ile ilgili
-
[sıfat]
Tat alma duyusu ile ilgili
- SOYSAL
-
-
[sıfat]
Soyla ilgili
-
[sıfat]
Soyla ilgili
- BAYSAL
-
-
[sıfat]
Huzur ve refah içinde olan
-
[sıfat]
Huzur ve refah içinde olan
- FUTSAL
- ...
- DIŞSAL
-
-
[sıfat]
Dışla ilgili, dışa ilişkin, haricî
-
[sıfat]
Dışla ilgili, dışa ilişkin, haricî
- MAFSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eklem
-
Birbirine bağlanmış parçaların her yönden dönmesini sağlayan bağlantı ögesi
-
[isim]
Eklem
- SONSAL
-
-
[sıfat]
Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan (bilgi), aposteriori
- "Bir yerde duman görünce orada ateş yandığını kestirmek sonsal bir yargıdır."
-
[sıfat]
Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan (bilgi), aposteriori
- TİMSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sembol, örnek, simge
- "O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sembol, örnek, simge
- DUYSAL
-
-
[sıfat]
Duyuyla alınan
-
[sıfat]
Duyuyla alınan
- KIRSAL
-
-
[sıfat]
Kır ile ilgili
-
[isim]
Az insanın barındığı, genellikle kır durumunda olan yer
-
[sıfat]
Kır ile ilgili
- ULUSAL
-
-
[sıfat]
Millî
-
[sıfat]
Millî
- KUMSAL
-
-
[isim]
Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj
- "Kumsal boyunca deli gibi koşuyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kumlu
- "Kumsal toprak."
-
[isim]
Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj
- ANISAL
-
-
[sıfat]
Anıyla ilgili, anıya ait
- "Onlara göre yaşlı yazarların anısal birikimi daha fazlaydı."
-
[sıfat]
Anıyla ilgili, anıya ait
- RUHSAL
-
-
[sıfat]
Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik
-
Ruh bilimi ile ilgili, ruh bilimsel, psikolojik
-
[sıfat]
Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik
- EROSAL
-
-
[sıfat]
Erosçu, erotik
-
[sıfat]
Erosçu, erotik
- KUTSAL
-
-
[sıfat]
Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
-
Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut
- "Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım." (Halide Edip Adıvar)
-
Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen
- "Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur." (Necati Cumalı)
-
Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan
-
[sıfat]
Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
- AÇISAL
-
-
[sıfat]
Açı ile ilgili, zaviyevi
- "Açısal hız."
-
[sıfat]
Açı ile ilgili, zaviyevi