Başında sal olan 8 harfli 30 kelime var. Sal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sal olan kelimeler listesine ya da sonu sal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AS, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SALÇALIK

  1. [sıfat] Salça yapmaya elverişli
  2. Salça yapmak için ayrılmış
    • "Salçalık domates."

SALAMURA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
  2. Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek
    • "... meze tabağını hazırlamıştır bile... Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Bu suyun içinde tutulmuş olan
    • "Salamura balık."

SALLAMAK

  1. [-i] Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
    • "Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." (Halide Edip Adıvar)
  2. Uydurmak, kafadan atmak
  3. Sarsmak
  4. Beklenmedik bir başarı kazanmak
    • "Seçimlerde Ankara'yı salladı."
  5. Zor durumda bırakmak
  6. Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
    • "Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu." (Sermet Muhtar Alus)
  7. [nsz] Vurmak, tokat atmak
    • "Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı..." (Memduh Şevket Esendal)

SALINCAK

  1. [isim] İki ucundan iki iple veya zincirle yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı
    • "Salıncağa annesi binmedi, o bindi yalnız." (Tarık Dursun K)
  2. Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan ve karşılıklı iki yere iple bağlı bulunan asılı yatak

SALİPSİZ

  1. [sıfat] Salibi olmayan

SALLATMA
...
SALDIRIŞ

  1. [isim] Saldırma işi veya biçimi
    • "Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi." (Falih Rıfkı Atay)

SALYAMSI
...
SALAŞPUR

  1. [isim] Seyrek dokunmuş, astarlık ince bez
    • "Yalnız belinden fazla olarak murdar bir salaşpur sarkıyor." (Refik Halit Karay)

SALLABAŞ

  1. [sıfat] Başı sürekli sallanan
  2. Her sözü düşünmeden onaylayan

SALATALI
...
SALLANIŞ

  1. [isim] Sallanma işi veya biçimi

SALİMLİK
...
SALAKLIK

  1. [isim] Salak olma durumu veya salakça davranış
    • "Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir." (Burhan Felek)

SALMALIK

  1. [isim] Otlak

SALİKLİK
...
SALANGAN

  1. [isim] Hint Okyanusu ve Çin Denizi kıyılarında yaşayan, uzun kanatlı, dört köşe kısa kuyruklu, esmer küçük kuş (Collocalia)

SALLANTI

  1. [isim] Sallanma işi
  2. Sürüncemede bırakma, savsaklama

SALKIMAK

  1. [nsz] Gevşeyip sarkmak, pörsümek

SALCILIK

  1. [isim] Sal ile yolcu ve yük taşıma işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü