Sonunda s olan 4 harfli 58 kelime var. S harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da başında s harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belirli kurallara uyularak yapılan yumruk dövüşü, yumruk oyunu
- "Türkiye boks şampiyonası."
-
[isim]
Belirli kurallara uyularak yapılan yumruk dövüşü, yumruk oyunu
- İRİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü
-
[isim]
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü
- RAKS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir tür dans
- "Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Bu küçücük yaramaz, koşar gibi, sıçrar gibi, herkes eğlenir gibi ayaklarını çarparak memnun, güle güle raks ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Salınım
-
[isim]
Bir tür dans
- VALS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü
- "Bu tatlı gidişlerinde Selanik'te vals etmeyi de öğrenmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir tür salon dansı
-
Bu dansın müziği
- "Vals çalınırsa dördüncü dansı bir ihtiyara lütfeder misiniz?" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü
- MARS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması
- "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
- "İkinci oyunda beni mars etti, mantığımı ya da mantıksızlığımı kavramıştı çünkü." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması
- HARS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tarla sürme
-
Kültür
-
[isim]
Tarla sürme
- JİPS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alçı taşı
-
[isim]
Alçı taşı
- ŞANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç, kut, baht, talih, felek
- "Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti." (Refik Halit Karay)
- "Şansı yaver gittiği takdirde orta boylu, uzun saçlı esmerine kavuşabilecekti." (Ayşe Kulin)
-
[isim]
Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç, kut, baht, talih, felek
- PARS
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Panthera pardus)
-
[isim]
Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Panthera pardus)
- LENS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens
-
Mercek
-
[isim]
Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens
- FARS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güldürü
-
[isim]
Güldürü
- HIRS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku
- "Para hırsı. Şöhret hırsı."
- "İmar olanağı vurgunları, sayıları artan vurgunculara hırs bastırıyor." (Aydın Boysan)
- "Ben kısa yazamıyorum öykülerimi diye hırsımdan çatlıyorum." (Nezihe Meriç)
-
Öfke, kızgınlık
- "Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku
- GRES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Makine yağı
-
[isim]
Makine yağı
- ASES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
-
Gece bekçisi
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
- BURS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para
- "Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor." (Necati Cumalı)
-
Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri
-
[isim]
Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para
- FÜRS
- ...
- AFİS
-
-
[isim]
Gümüş balığının küçüğü
-
[isim]
Gümüş balığının küçüğü
- ABİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri
-
[isim]
Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri
- FAKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belgegeçer
-
[isim]
Belgegeçer
- ŞEMS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneş
-
[isim]
Güneş