Sonunda s olan 4 harfli 58 kelime var. S harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da başında s harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAOS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
  2. Kargaşa

EROS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ruhsal çözümleme açısından cinsel eğilimler ve bundan doğan isteklerin tümü

KARS
...
LAOS
...
PERS
...
KROS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kırlarda ve ormanlarda, hendeklerden, yükseltilerden, çukurlardan ve akarsulardan geçerek yaya yapılan koşu

DERS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
    • "Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Metin'in bu dersi asma teklifi hiç hoşuma gitmedi doğrusu." (Adalet Ağaoğlu)
    • "Bu seneki tecrübe aynı zamanda bir de ders oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "İyi konuşurdu, ders vermek sanatını bilirdi."
  2. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre
    • "Dersin bitmesine beş dakika var."
    • "Yapılacak şey gördüğümüz vakalardan ders almaya çalışmaktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İnek Şaban güzel ders çalışırdı boş sınıfta." (Rıfat Ilgaz)
    • "Evvela kendi kendisini cezalandırdı, sonra kendisi gibi yaşamak istemeyenlere ders verdi." (Peyami Safa)
  3. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
    • "Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu." (Necati Cumalı)
  4. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
    • "En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz?" (Haldun Taner)

KİLS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kireç taşı

MARS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması
    • "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
    • "İkinci oyunda beni mars etti, mantığımı ya da mantıksızlığımı kavramıştı çünkü." (Tomris Uyar)

FORS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıkları kuruluşlara veya gemilere, generallerin garnizonlarına ve bu düzeydeki görevlilerin arabalarına çekilen üç veya dört köşeli bayrak
  2. Söz geçirirlik, saygınlık
  3. Gösterişlilik
  4. Gidon

SEKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Cinsiyet
  2. Cinsel ilişkide bulunma

BEİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Engel, uymazlık
    • "Seyyit Ali, Yani'ye planlarını üstünkörü anlatmakta beis görmedi." (Ömer Seyfettin)
  2. Kötülük, zarar

RAKS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir tür dans
    • "Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Bu küçücük yaramaz, koşar gibi, sıçrar gibi, herkes eğlenir gibi ayaklarını çarparak memnun, güle güle raks ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Salınım

FARS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Güldürü

EFES
...
BOKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belirli kurallara uyularak yapılan yumruk dövüşü, yumruk oyunu
    • "Türkiye boks şampiyonası."

ABES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gereksiz, yersiz, boş
    • "Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes." (Refik Halit Karay)
    • "Annem eniştemizin bu son sözlerini dinlemeyi artık abes bulurdu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Yazarlarımızın çoğu yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar." (Tomris Uyar)
  2. Akla ve gerçeğe aykırı
  3. [zarf] Gereksiz bir biçimde

TRAS

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Volkanik tüf

BURS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para
    • "Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor." (Necati Cumalı)
  2. Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri

KURS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağırşak
  2. Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü