Başında sı olan 11 harfli 50 kelime var. Sı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sı olan kelimeler listesine ya da sonu sı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIRITIVERME
- ...
- SIVAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bulaştırmak, üstüne sürmek
-
Sıvık veya sıvışık duruma getirmek
-
[-i]
Bulaştırmak, üstüne sürmek
- SIĞINABİLME
- ...
- SIHHATLİLİK
- ...
- SIVIŞABİLME
- ...
- SIVINDIRMAK
-
-
[-i]
Bir gazın veya buharın sıcaklık derecesini düşürmek, basıncını artırmak yoluyla onu sıvı durumuna getirmek
-
[-i]
Bir gazın veya buharın sıcaklık derecesini düşürmek, basıncını artırmak yoluyla onu sıvı durumuna getirmek
- SIZILDANMAK
-
-
[nsz]
Sızlanmak, yakınmak
-
[nsz]
Sızlanmak, yakınmak
- SIĞDIRILMAK
-
-
[nsz]
Sığdırma işi yapılmak
-
[nsz]
Sığdırma işi yapılmak
- SIRBİSTANLI
- ...
- SIVANABİLME
- ...
- SIÇIRGANLIK
-
-
[isim]
Sıçırgan olma durumu
-
[isim]
Sıçırgan olma durumu
- SIYIRIVERME
- ...
- SINANABİLME
- ...
- SIKIŞTIRICI
-
-
[isim]
Sıkıştırma işini yapan alet
-
[isim]
Sıkıştırma işini yapan alet
- SIĞINIVERME
- ...
- SIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- "Çamaşırları bavula sıkıştırmak."
-
Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak
-
Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
- "İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak
- "Parmağını pencereye sıkıştırmak."
-
Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
- "Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar." (Refik Halit Karay)
-
Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
- "Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Zorlamak
- "Kocakarı odadan çıktıkça ben Nuri'yi sıkıştırıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Sarkıntılık etmek
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- SINIRSIZLIK
-
-
[isim]
Sınırsız olma durumu
-
[isim]
Sınırsız olma durumu
- SIRILSIKLAM
-
-
[sıfat]
Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırsıklam
- "Sessiz yaşlarla sırılsıklam olan yanaklarından öptüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırsıklam
- SIMSICAKLIK
- ...
- SINAYABİLME
- ...