Sonunda run olan 23 kelime var. RUN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde run olan kelimeler listesine ya da başında run olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İSKENDERUN, KEPÇEBURUN
GAGABURUN, KABABURUN, KARABURUN
DESTURUN, SAFDERUN
ENDERUN, HAZIRUN, KAMERUN
BİRUN, BURUN, DERUN, DURUN, KARUN, KORUN, KURUN, SORUN, TORUN, UĞRUN, ZORUN
ORUN
RUN
N R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NUR, RUN
2 Harfli Kelimeler
UN, UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEPÇEBURUN
-
-
[isim]
Bir çeşit yaban ördeği
-
[isim]
Bir çeşit yaban ördeği
- İSKENDERUN
- ...
- KARABURUN
- ...
- KABABURUN
-
-
[isim]
Sazangillerden, ırmak ve göllerde yaşayan, eti kılçıklı küçük bir balık (Chondrostoma nasus)
-
[isim]
Sazangillerden, ırmak ve göllerde yaşayan, eti kılçıklı küçük bir balık (Chondrostoma nasus)
- GAGABURUN
-
-
[isim]
Baş bodoslaması gagayı andırır biçimde yapılmış ticaret yelkenlisi, gagalı
-
[isim]
Baş bodoslaması gagayı andırır biçimde yapılmış ticaret yelkenlisi, gagalı
- DESTURUN
-
-
[ünlem]
İğrenç veya ayıp bir söz söylemek zorunda kalındığında "affedersiniz" anlamında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
İğrenç veya ayıp bir söz söylemek zorunda kalındığında "affedersiniz" anlamında kullanılan bir söz
- SAFDERUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kolayca aldatılan, saf
- "Tabanlarına indirilecek sopaların canını daha ziyade acıtacağını anlamayacak kadar da safderun değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kolayca aldatılan, saf
- ENDERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
-
Büyük sarayların iç bölümü
-
Devlet görevlilerini yetiştiren okul
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
- KAMERUN
- ...
- HAZIRUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir toplantıya katılanlar
-
[isim]
Bir toplantıya katılanlar
- DURUN
- ...
- KARUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok zengin kimse
-
[isim]
Çok zengin kimse
- BİRUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
- DERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İç, içeri, öz
-
Gönül, yürek, ruh
-
[isim]
İç, içeri, öz
- BURUN
-
-
[isim]
Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
- "... şöyle demiştim, böyle yapmıştım, diyene burun büker." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Nikâh ettirir ettirmez kadının burnu Kafdağına çıkmış." (Sermet Muhtar Alus)
- "Çeltikçiler, o burunları Kafdağında çeltikçiler çarşıya düşmüşler, önlerine gelene dert yanıyorlar." (Yahya Kemal)
- "Orada zaman zaman sebepsiz yere burnu sızlardı insanın." (Murathan Mungan)
-
Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
- "Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum." (Haldun Taner)
- "Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Kibir, büyüklenme
- "Burnundan yanına varılmıyor."
-
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
-
[isim]
Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
- UĞRUN
-
-
[zarf]
Gizlice
-
[zarf]
Gizlice
- ZORUN
-
-
[isim]
Mecburiyet
- "Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Mecburiyet
- KORUN
-
-
[isim]
Üst derinin en dış tabakası
- "Korun tabakası deriyi koruyan bir oluşumdur."
-
[isim]
Üst derinin en dış tabakası
- SORUN
-
-
[isim]
Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem
- "İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu." (Ahmet Ümit)
-
Sıkıntı veren durum, dert
-
[isim]
Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem
- TORUN
-
-
[isim]
Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu
- "Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Aynı soydan gelenler
- "... mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu