Sonunda ran olan 5 harfli 15 kelime var. RAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ran olan kelimeler listesine ya da başında ran olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAR
2 Harfli Kelimeler
AN, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYRAN
-
-
[isim]
Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
-
Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek
- "Sadrazamın ayranı kabarsın diye üç gün beklenildikten sonra ... gelini, alayla, eşinin konağına iletmişlerdir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
- TURAN
- ...
- KURAN
- ...
- KIRAN
-
-
[sıfat]
Kırma işini yapan (kimse)
- "Taş kıran işçiler."
- "Bu yıl sığırlara kıran girdi."
-
[isim]
Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka neden, ölet, afet
- "Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kırma işini yapan (kimse)
- YARAN
- ...
- BARAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yağmur
-
[isim]
Yağmur
- ŞİRAN
- ...
- VİRAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yıkık, harap
- "İleriye baktı; harabe. Şu tarafa baktı. Viran bir kemer." (Aka Gündüz)
- "Yunus Emre'm bunu söyler, aşkın deryasını boylar / Şol yüce köşkler, saraylar viran olur kalır bir gün." (Yunus Emre)
-
[sıfat]
Yıkık, harap
- EKRAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
-
Beyaz perde, görüntülük
-
Televizyon camı, görüntülük
-
[isim]
Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
- AKRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, taydaş, öğür
- "Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, taydaş, öğür
- BORAN
-
-
[isim]
Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı
- "Yazın sık sık boran olur."
-
[isim]
Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı
- ÜMRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bayındırlık
-
[isim]
Bayındırlık
- TİRAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse
-
[sıfat]
Acımasız, gaddar, despot
-
[isim]
Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse
- VARAN
-
-
[sıfat]
Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz
- "Varan bir. Varan iki."
-
[sıfat]
Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz
- ŞERAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Şeriat bakımından
-
[zarf]
Şeriat bakımından