Başında akın olan 11 kelime var. Akın ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde akın olan kelimeler listesine ya da sonu akın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında akın bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
AKINTISIZLIK
AKINTIÖLÇER
AKINKAYASI
AKINCILAR, AKINCILIK, AKINDIRIK, AKINTISIZ
AKINTILI
AKINCI, AKINTI
AKIN
A I K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIN, ANIK, KANI, KINA
3 Harfli Kelimeler
AKI, ANI, KAN, KIN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKINTISIZLIK
- ...
- AKINTIÖLÇER
-
-
[isim]
Bir akarsuyun ve kanalın akıntı hızını ve düzeyini ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Bir akarsuyun ve kanalın akıntı hızını ve düzeyini ölçmeye yarayan alet
- AKINKAYASI
-
-
[isim]
Kaya balığıgiller familyasından derin ve uzaklarda yaşayan ince, uzun bir balık türü
-
[isim]
Kaya balığıgiller familyasından derin ve uzaklarda yaşayan ince, uzun bir balık türü
- AKINCILIK
-
-
[isim]
Akıncı olma durumu
- "Bu toprakların üzerinde benim ecdadım akıncılık ederken ne kadar mesut ve mağrur idiler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Akıncı olma durumu
- AKINCILAR
- ...
- AKINDIRIK
-
-
[isim]
Reçine, çam sakızı, akma
-
[isim]
Reçine, çam sakızı, akma
- AKINTISIZ
-
-
[sıfat]
Akıntısı olmayan
-
[sıfat]
Akıntısı olmayan
- AKINTILI
-
-
[sıfat]
Akıntısı olan
-
Eğik, eğimli, meyilli
-
[sıfat]
Akıntısı olan
- AKINTI
-
-
[isim]
Akma işi
- "Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi."
- "Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa'dan beri o kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
- "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Eğiklik, eğim, meyil
- "Bu damın akıntısı az gelmiş."
-
Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
-
Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum
-
Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
- "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Akma işi
- AKINCI
-
-
[isim]
Düşman ülkesine akın yapan savaşçı
- "Pencap vadilerine yerleşen akıncılar ana yurtlarını unutuverdiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
İleri uç oyuncusu
-
[isim]
Düşman ülkesine akın yapan savaşçı
- AKIN
-
-
[isim]
Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması
- "Ada'yı bir rençper akını doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın
- "Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!" (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Top seslerini duyan halk sahile akın etmeye başlamışlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum
-
[isim]
Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması