Başında oy olan 8 harfli 21 kelime var. Oy ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde oy olan kelimeler listesine ya da sonu oy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında oy bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OYLUMSUZ
-
-
[sıfat]
Hacimsiz
-
[sıfat]
Hacimsiz
- OYABİLME
- ...
- OYACILIK
-
-
[isim]
Oya yapma ve satma işi
-
[isim]
Oya yapma ve satma işi
- OYULGAMA
-
-
[isim]
Elle yapılan kalın, seyrek, gelişigüzel dikiş
-
[isim]
Elle yapılan kalın, seyrek, gelişigüzel dikiş
- OYALAMAK
-
-
[-i]
Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek
- "Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı." (Behçet Necatigil)
-
Vakit kazanmak için aldatmak
-
Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek
- "Biz onu eğlendirdiğimiz kadar o da bizi oyalamıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bekletmek
-
[-i]
Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek
- OYLATMAK
- ...
- OYDAŞMAK
-
-
[nsz]
Düşünce birliği içerisinde olmak
-
[nsz]
Düşünce birliği içerisinde olmak
- OYDAŞLIK
-
-
[isim]
Düşünce birliği içerisinde olma
-
[isim]
Düşünce birliği içerisinde olma
- OYNAKLIK
-
-
[isim]
Oynak olma durumu
-
Oynakça davranış
- "Kadınlarında ne bir oynaklık, erkeklerinde ne bir haşarılık." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Oynak olma durumu
- OYNATMAK
-
-
[-i]
Oynamasını sağlamak
- "Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı." (Peyami Safa)
-
Kımıldamasına yol açmak
- "Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak
- "Ayı oynatmak."
-
[nsz]
Bir araç, gereç kullanmak
- "Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Aklını yitirmek
- "Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Korkutmak, heyecanlandırmak
- "Yüreğimi oynattın."
-
Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak
- "Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor."
-
[nsz]
Sahneye koymak
- "Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Oynamasını sağlamak
- OYLANMAK
-
-
[nsz]
Oylama işi yapılmak
- "... Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır." (Anayasa)
-
[nsz]
Oylama işi yapılmak
- OYNAŞLIK
-
-
[isim]
Oynaşın işi veya mesleği
- "Para ile gart garılara oynaşlık ediyormuşsun, diye arsız arsız sırıtmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Oynaşın işi veya mesleği
- OYALANMA
-
-
[isim]
Oyalanmak işi
-
[isim]
Oyalanmak işi
- OYUMLAMA
-
-
[isim]
Oyumlamak durumu veya biçimi
-
[isim]
Oyumlamak durumu veya biçimi
- OYALANIŞ
- ...
- OYDURMAK
-
-
[-i]
Oymasını sağlamak
-
[-i]
Oymasını sağlamak
- OYUVERME
- ...
- OYNAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbiriyle oynamak
- "Kardeşleri ile oynaşıyor, güreşiyor ve onları yeniyordu." (Ahmet Hikmet)
-
Âşıktaşlık etmek
- "Bu anlarda, en güzel bildiği birisiyle oynaşmak bile zevksizdir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Birbiriyle oynamak
- OYALANTI
-
-
[isim]
Oyalanmak için yapılan şey
- "Araban, yazlığın, kışlığın, çiftliğin, hafta sonu evin, hobilerin, oyalantıların var." (Haldun Taner)
-
[isim]
Oyalanmak için yapılan şey
- OYNANMAK
-
-
[nsz]
Oynama işine konu olmak
- "O gece orada ne oynanacağına bakmadan içeri daldılar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Herhangi biri oynamak
-
[nsz]
Oynama işine konu olmak