Sonunda oturmak olan 7 harfli 1 kelime var. OTURMAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde oturmak olan kelimeler listesine ya da başında oturmak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K M O R T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
7 Harfli Kelimeler
KORUTMA, OTURMAK
6 Harfli Kelimeler
KOMUTA, KORUMA, OKTRUA, OKUTMA, OTURAK, OTURMA, TOMRUK
5 Harfli Kelimeler
AKORT, ARMUT, KAROT, KOMAR, KOMUT, KOTRA, KUMAR, KURAM, KURMA, MAKRO, MAKTU, MORUK, MURAT, OKUMA, ORTAK, ORTAM, TOMAK, TOMAR, TORAK, TORUM, UTMAK
4 Harfli Kelimeler
AKOR, AKUR, AKUT, AMOR, AMUT, AORT, ATOM, KAMU, KARO, KART, KOMA, KORT, KORU, KOTA, KROM, KUMA, KURA, KURT, MARK, MART, MOKA, MURT, MUTA, OKAR, OKRA, OKUR, OMUR, ORAK, ORTA, ROKA, ROMA, ROTA, RUAM, TAMU, TOKA, TORK, TROK, TURA, UMAR, UTMA
3 Harfli Kelimeler
ARK, ART, AUT, KAM, KAR, KAT, KOM, KOR, KOT, KUM, KUR, KUT, MAT, MOR, MUT, OMA, ORA, RAM, ROK, ROM, ROT, RUA, RUM, TAK, TAM, TAR, TOK, TOR, TUR
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, AR, AT, MA, OK, OM, OT, RA, TA, TU, UR, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OTURMAK
-
-
[-e]
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- "Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Daha ilk gecesinden karı lafı ile oturup kalkmaya başlarsa konu nereye varır?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- "Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür. Oturursunuz ve başından kalkamazsınız." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- "Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti." (Tarık Buğra)
-
[-de]
Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- "Aynı semtte oturdukları için komşu da sayılırlar." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak
- "Böyle oturacağınıza çalışsanız olmaz mı?"
-
[nsz]
Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek
- "Temelin bu tarafı on santim oturmuş."
-
[-le]
Biriyle beraber yaşamak
- "O günden beri, enişte beyle oturuyorum." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
- "Bu saat, kendimi bildim bileli sofraya oturma saatimizdir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Yer almak, geçmek
- "Valilik makamına oturdu."
-
[nsz]
Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek
- "Gelenekler gün geçtikçe iyice oturdu."
-
Belli bir yörüngede dönmeye başlamak
- "Uydu yörüngeye oturdu."
-
Sıvı tortuları dibe çökmek, dipte toplanmak
-
[nsz]
Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak
- "Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Mal olmak
- "Bu bize pahalıya oturdu."
-
[-e]
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek