Başında or olan 9 harfli 27 kelime var. Or ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde or olan kelimeler listesine ya da sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında or bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ORTOPEDİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Ortopedi ile ilgili olan
    • "Ortopedik sakatlık."

ORNİTOLOG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kuş bilimci

ORGANİZMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Canlı bir varlığı oluşturan organların bütünü, uzviyet
  2. Herhangi bir canlı varlık

ORTAHİSAR
...
ORTALIKÇI

  1. [isim] Lokanta, gazino, pastane vb. yerlerde ayak işlerine bakan kimse
    • "Tam bu sırada yanlarından elindeki boşlarla ortalıkçı bir çocuk geçmektedir." (Tarık Buğra)

ORANTISIZ

  1. [sıfat] Orantısı olmayan

ORDULULUK
...
ORGENERAL

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Asıl görevi ordu komutanlığı olan rütbesi en yüksek general

OROSTOPOL

  1. [isim] Orospu çocuğu

ORGANİKÇİ

  1. [isim] Organik kimya uzmanı

ORSALAMAK

  1. [nsz] Gemi rüzgâr alan tarafa dönmek

ORTODONTİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Diş hekimliğinin, dişleri çenelerin üzerine estetik ve görev bakımlarından düzenli bir biçimde yerleştirmekle uğraşan kolu

ORTAKLAŞA

  1. [zarf] Ortak olarak, el birliğiyle, müştereken, kolektif
    • "Ortaklaşa bir oyun yazmamızı önerecek kadar beni onurlandırdı idi." (Haldun Taner)
  2. [isim] Ortak iş
    • "İkisi de onun adına bu cendereye girdiklerini söylüyorlarmış, başkaca bir ortaklaşaları da yokmuş." (Tomris Uyar)

ORANGUTAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sumatra ve Borneo'da yaşayan, insana benzeyen, yemişle beslenen bir cins büyük maymun (Pongo pygmaeus)

ORAKÇILIK

  1. [isim] Orakçının işi

ORTANCALI

  1. [sıfat] Ortancası (II) olan
    • "Badanalı, balkonları sarmaşıklı, fesleğenli, ortancalı iki sıra evin önünden geçtik." (Sait Faik Abasıyanık)

ORTALAMAK

  1. [-i] Ortasını bulmak, ortasına varmak
    • "İşi ortaladık."
  2. Futbolda topu kale ağzındaki arkadaşlarına havadan göndermek
    • "Sol açık topu güzel ortaladı."

ORAKLAŞMA

  1. [isim] Oraklaşmak işi veya durumu

ORUÇLULUK
...
ORDUBOZAN

  1. [sıfat] Mızıkçı, dönek, oyunbozan
  2. Arabozan
  3. [isim] Varis

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü