Başında of olan 17 kelime var. Of ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde of olan kelimeler listesine ya da sonu of ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında of bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
OFTALMOLOJİK
OFTALMOLOJİ, OFTALMOSKOP
OFSETÇİLİK, OFTALMOLOG
OFANSİF, OFLAMAK, OFLAYIŞ, OFSETÇİ
OFLAMA, OFSAYT
OFANS, OFLAZ, OFRİS, OFSET
OFİS
OF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OFTALMOLOJİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Göz bilimi ile ilgili
-
[sıfat]
Göz bilimi ile ilgili
- OFTALMOLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Göz bilimi
-
[isim]
Göz bilimi
- OFTALMOSKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gözün içini aydınlatıp görmek ve gözü muayene etmek için kullanılan ayna
-
[isim]
Gözün içini aydınlatıp görmek ve gözü muayene etmek için kullanılan ayna
- OFTALMOLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Göz bilimci
-
[isim]
Göz bilimci
- OFSETÇİLİK
- ...
- OFLAYIŞ
- ...
- OFSETÇİ
-
-
[isim]
Ofset baskı yapan kimse
-
[isim]
Ofset baskı yapan kimse
- OFANSİF
- ...
- OFLAMAK
-
-
[nsz]
"Of" diyerek sıkıntı, bezginlik, usanç, acı veya yorgunluk duyduğunu belli etmek
- "Oflaya puflaya neleri varsa hepsini vermek zorunda kalırlar." (Çetin Altan)
- "Bunaltıcı, öğürtücü, uyku getiren bir sıcak, oflatıp puflatıyordu." (Orhan Kemal)
-
[nsz]
"Of" diyerek sıkıntı, bezginlik, usanç, acı veya yorgunluk duyduğunu belli etmek
- OFSAYT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbolda hücuma geçen takımın en az bir oyuncusunun topla oynandığı anda rakip takımın kale çizgisine, o takımın en yakın oyuncusundan daha yakın bulunması durumu
- "Maçta da kendini pek yormaz, yarı ofsayt durumlarından beleş goller çıkarırdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Futbolda hücuma geçen takımın en az bir oyuncusunun topla oynandığı anda rakip takımın kale çizgisine, o takımın en yakın oyuncusundan daha yakın bulunması durumu
- OFLAMA
-
-
[isim]
Oflamak işi
-
[isim]
Oflamak işi
- OFANS
- ...
- OFSET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kalıp izlerini önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan çift kopyalı baskı yöntemi, düz baskı
-
[isim]
Kalıp izlerini önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan çift kopyalı baskı yöntemi, düz baskı
- OFLAZ
-
-
[sıfat]
İyi, güzel, mükemmel
-
[sıfat]
İyi, güzel, mükemmel
- OFRİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salepgillerden, çiçekleri sinek, örümcek gibi birtakım böcekleri andıran, yumrulu, otsu bir bitki (Ophrys)
-
[isim]
Salepgillerden, çiçekleri sinek, örümcek gibi birtakım böcekleri andıran, yumrulu, otsu bir bitki (Ophrys)
- OFİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İş yeri, daire, büro
- "Alım satım ofisi müdürü resmî kanaldan bir şey yapılamayacağını anlamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İş yeri, daire, büro
- OF
-
-
[ünlem]
Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- "Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş, diye söyleniyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Yusuf gözlerine mil çekilirken of bile demedi." (Yahya Kemal)
- "Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır." (Halk türküsü)
-
[ünlem]
Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz