Sonunda nk olan 46 kelime var. NK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde nk olan kelimeler listesine ya da başında nk olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ORNİTORENK
MÜHRESENK, MÜRDESENK, RADYOLİNK, RENGARENK, ŞEKERRENK
ANTİTANK, FELEMENK, PELESENK, PEZEVENK
GÜLBANK, NARDENK, PERSENK, PÖHRENK
ÇELENK, FİLENK, FİYONK, HEVENK, KEPENK, KÜLÜNK, MİHENK, PELENK, TIRINK, TİRİNK
AHENK, FRANK, FRENK, KRANK, SKİNK
BANK, CENK, ÇENK, CÖNK, DANK, DENK, DİNK, FİNK, GONK, HINK, KÜNK, LİNK, MİNK, RENK, TANK, ZINK, ZONK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORNİTORENK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gagalı memeli
-
[isim]
Gagalı memeli
- MÜHRESENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Balgam taşı
-
Süsleme nakışlarını ve yaldızları mührelemekte kullanılan araç
-
[isim]
Balgam taşı
- RENGARENK
- ...
- MÜRDESENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Doğal kurşun oksit (PbO)
-
[isim]
Doğal kurşun oksit (PbO)
- ŞEKERRENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sarıya çalan renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
İki kişi arasında dostluk ilişkilerinin bozuk olması
- "Vergi kâtibi ile de araları şekerrenk olmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Sarıya çalan renk
- RADYOLİNK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Radyo, telefon, televizyon, teleks vb. iletişim araçlarının kablo bağlantısı olmaksızın, istasyonlar arasında veya stüdyo ile verici istasyon arasında yüksek frekanslı radyo dalgaları ile bağlantı kurmasına yarayan sistem
-
[isim]
Radyo, telefon, televizyon, teleks vb. iletişim araçlarının kablo bağlantısı olmaksızın, istasyonlar arasında veya stüdyo ile verici istasyon arasında yüksek frekanslı radyo dalgaları ile bağlantı kurmasına yarayan sistem
- PELESENK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine
-
Pelesenk ağacından elde edilen değerli kereste
-
[isim]
Türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine
- FELEMENK
- ...
- PEZEVENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik
-
[ünlem]
Bu anlamda kullanılan sövgü sözü
-
[isim]
Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik
- ANTİTANK
- ...
- NARDENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nar, erik, kızılcık vb. yemişlerden yapılan pekmez
-
[isim]
Nar, erik, kızılcık vb. yemişlerden yapılan pekmez
- PÖHRENK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Künk
-
[isim]
Künk
- PERSENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pelesenk
-
[isim]
Pelesenk
- GÜLBANK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua veya ant
- "Dışarıya fırlayan bütün davetliler de bu gülbange iştirak ediyorlardı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua veya ant
- PELENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pars
-
[isim]
Pars
- KEPENK
-
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- "Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- ÇELENK
-
-
[isim]
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
- "Uçaktaki elli iki delegenin boyunlarına genç kızlar çelenk geçirdiler." (Haldun Taner)
-
Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç
-
[isim]
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
- FİLENK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ağır cisimleri bir yerden bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç
-
[isim]
Ağır cisimleri bir yerden bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç
- KÜLÜNK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- "Bir yaz sabahı, külüngün ve kazmanın sivri burunları taş odanın tepesini delmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- MİHENK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denek taşı
-
Birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt
-
[isim]
Denek taşı