Sonunda n olan 6 harfli 637 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YALMAN

  1. [sıfat] Eğik
  2. Sarp, dik
  3. [isim] Kesici ve batıcı araçların kesen veya batan bölümü
    • "İstanbul'dan çıkar padişahın fermanı / Gökte döner mızrağının yalmanı." (Halk türküsü)

BEDBİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kötümser
    • "Onu tanımasaydım insanlık hakkında bedbin bir fikir taşıyarak hayattan geçecektim." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Annemin İstanbul'a indiği günler bedbin oluyordum." (Abdülhak Şinasi Hisar)

JANJAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Yanardöner

USULEN
...
YAYGIN

  1. [sıfat] Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan
    • "Yaygın bir söz. Yaygın bir inanç."
  2. Pek çok kimsede görülen ve beğenilen
    • "Yaygın bir kültürü ve her çeşit insanı kavrayacak bir sunuş tarzı vardı." (Haldun Taner)
  3. Sınırı genişlemiş
    • "Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir." (Anayasa)

HANDAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Şen, neşeli

KADRAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saat, pusula vb. araçlarda, üzerinde yazı, rakam veya başka işaretler bulunan düzlem
    • "Gün kadranında çarşamba, yerini perşembe ile değiştirdi." (Haldun Taner)
  2. Ölçek

MİNYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] İnce, küçük, sevimli, cici, çıtı pıtı

DRAGON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ejderha
  2. Batı ordularında, atlı veya yaya olarak çarpışan asker sınıfı

SARPIN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tahıl kuyusu, zahire ambarı, silo
  2. Ekmeği koymaya yarayan dört gözlü sandık

FİSTAN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tek parça kadın giysisi
    • "Büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. İskoç, Arnavut ve Yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik

HARMAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
    • "Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Harmanı kaldırmaktan başka bir şey düşünmüyordu." (Sevinç Çokum)
  2. Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
    • "Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi
    • "Çay harmanı. Tütün harmanı."
  4. Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon

SAPKIN

  1. [sıfat] Doğru yoldan ayrılmış olan
  2. Sapkıya uğramış olan

SİLVAN
...
AFACAN

  1. [isim] Zeki ve yaramaz çocuk
    • "İkimiz de bir çocuk cılızlığı içinde afacan ve ele avuca sığmazdık." (Sait Faik Abasıyanık)

KÖFTÜN

  1. [isim] Sığırlara yedirilen susam veya keten küspesi
    • "Öküz müyüm ben köftün yiyecek?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

NEOJEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üçüncü zamanın bölündüğü dört büyük devirden son ikisi olan pliyosen ile miyoseni birden kavrayan sistem
  2. [sıfat] Bu sistemle ilgili

ŞAŞKIN

  1. [sıfat] Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş
    • "Bir mektupla kadınlarınız sizi şaşkına çeviriyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bunlar da Mustafa Kemal'i ifratlı hareketlere, yanlış yollara sevk etmek töhmeti altında bunalmış, şaşkına dönmüş idiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Akılsız, sersem, budala

TATVAN
...
YORGUN

  1. [sıfat] Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan
    • "Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
    • "Ben de uykusuzluktan yorgun düşmek üzereyim, yatacağım." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü