Sonunda n olan 5 harfli 542 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARGON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)
-
[isim]
Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)
- KALAN
-
-
[sıfat]
Kalma işini yapan
-
Artan, mütebaki
- "Kalan on lirayı Aliş'e verdim." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Bir çıkarmanın sonucu
-
[isim]
Bölme işleminde bölünenden artan sayı
-
[sıfat]
Kalma işini yapan
- ZİGON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İç içe geçen sehpa
-
[isim]
İç içe geçen sehpa
- BARAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yağmur
-
[isim]
Yağmur
- GÜVEN
-
-
[isim]
Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat
- "... Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır." (Anayasa)
-
Yüreklilik, cesaret
-
[isim]
Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat
- JÜPON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların giysi altına giydikleri etek, iç etek
-
[isim]
Kadınların giysi altına giydikleri etek, iç etek
- AKŞIN
-
-
[sıfat]
Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos
-
[sıfat]
Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos
- HAZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü
- "Her şey dayanılmayacak kadar hazindi." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü
- HECİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çift parmaklılar takımının devegiller familyasından, uzunluğu 3, yüksekliği 2 m kadar olan, sırtında besin depo etmeye yarayan tek hörgücü bulunan, hızlı yürüyen bir memeli türü (Camellus dromedarius)
-
[isim]
Çift parmaklılar takımının devegiller familyasından, uzunluğu 3, yüksekliği 2 m kadar olan, sırtında besin depo etmeye yarayan tek hörgücü bulunan, hızlı yürüyen bir memeli türü (Camellus dromedarius)
- JETON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Telefon ve türlü oyunlarda para yerine kullanılan küçük, metal veya plastik marka
- "Çok lafazan ve bilgisiz ama jeton sizde biraz geç düşüyor anlaşılan." (Haldun Taner)
-
[isim]
Telefon ve türlü oyunlarda para yerine kullanılan küçük, metal veya plastik marka
- ÇEMEN
-
-
[isim]
Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
-
Bu bitkinin kokulu tohumu
-
Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun
-
[isim]
Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
- DALAN
-
-
[isim]
Lobi
-
Biçim, şekil
-
[isim]
Lobi
- KEŞAN
- ...
- KUZİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Teyze, dayı, hala veya amcanın kız çocuğu, kız yeğen, böle
-
[isim]
Teyze, dayı, hala veya amcanın kız çocuğu, kız yeğen, böle
- AKMAN
-
-
[sıfat]
Bozulmamış, saf, temiz
-
[sıfat]
Bozulmamış, saf, temiz
- ERKİN
-
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
- EŞKİN
-
-
[isim]
Atın bir tür hızlı yürüyüşü
- "At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu, dörtnala, bir iki dakikada geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Böyle yürüyen (at)
- "Eşkin bir at."
-
[zarf]
Böyle bir yürüyüşle
- "Eşkin gitmek."
-
[isim]
Atın bir tür hızlı yürüyüşü
- GELİN
-
-
[isim]
Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
- "Bin türlü dedikodu içinde ben oraya gelin gittim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu küçük armağanın anlamı, günü gelince kendisi gibi telli duvaklı gelin olması için uğur getirmesi dileğiydi gelinin." (Necati Cumalı)
-
Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın
-
[isim]
Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
- MÜMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnanan, inançlı, imanlı, mutekit
-
[isim]
Müslüman
- "Koca Mustafapaşa ücra ve fakir İstanbul / Ta Fetih'ten beri mümin, mütevekkil, yoksul." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
İnanan, inançlı, imanlı, mutekit
- PAYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Son, sonuç, nihayet
- "Hele hep birden uçtukları zaman neşesine payan olmazdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Son, sonuç, nihayet