Sonunda n olan 4 harfli 81 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UZUN

  1. [sıfat] İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı
    • "Pek canım istiyor, uzun etme!" (Peyami Safa)
    • "Uzun lafın kısası, eleştirmeci okuyucuya faydalı, edebiyata faydalı bir yazıcıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
    • "Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece." (Âşık Veysel)
  3. [zarf] Ayrıntılı, derinlemesine
    • "Uzun düşündüğünü unuttuğu ve düşüncelerinin yönünü kaybettiği bir anda yemeğe çağırdılar." (Halide Edip Adıvar)

MARN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı

SPİN
...
AJAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, casus, dil avcısı, çaşıt
  2. Bir kimsenin, bir ortaklığın veya bir devletin bazı işlerini yapan kimse, temsilci

EREN

  1. [isim] Ermiş
    • "Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi." (Ömer Seyfettin)
  2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse

İÇİN

  1. [edat] Amacıyla, maksadıyla
    • "Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Neden ve sonuç belirten bir söz
    • "Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
    • "Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Özgü, ayrılmış
    • "Sizin için bir kitap getirdim."
  5. Düşüncesince, kendince, göre
    • "Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat." (Burhan Felek)
  6. Hakkında
    • "Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  7. Oranla, göz önünde tutulursa
    • "Bu şapka senin için büyük."
  8. Karşılığında, karşılık olarak
    • "Bu eşyalar için kaç lira ödediniz?"
  9. Uğruna, yoluna
    • "Neler yapmadık şu vatan için." (Orhan Veli Kanık)
  10. Süre belirten bir söz
    • "Açık söyleyeyim, size birkaç gün için sığındım." (Aka Gündüz)
  11. Ant deyimleri yapan bir söz
    • "Namusum hakkı için. Çocukların başı için."

İZİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet
    • "Viyana'dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Çalıştığı bankanın müdürlerinden birinin kızıyla nişanlanmak için izin alıp Edirne'ye gitmişti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Annemden Hasan'la beraber Yeşilköy'e gitmek için izin istedim." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kendisi belediyeden birkaç gün izin kopararak onları ziyaret edecekti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil
    • "Yıllık iznini kullanıyor."

AMAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] (ama:n) Yardım istenildiğini anlatan bir söz
    • "Aman Allahım!"
    • "Galiba bu sene soğuk aman dedirtecek." (Refik Halit Karay)
    • "Evi satacakmışsın, aman derim!"
    • "Teslim olan halka aman vererek hepsini evlerine yolladı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir suçun bağışlanmasının istendiğini anlatan bir söz
    • "Aman, bir daha yapmam!"
  3. Usanç ve öfke anlatan bir söz
    • "Aman bırak beni! Aman, bu laflardan da bıktık!"
  4. Rica anlatan bir söz
    • "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Dikkat çekmek için kullanılan bir söz
    • "Aman, çocuğa iyi bakın!"
  6. Çok beğenmeyi anlatan bir söz: Aman ne güzel şey! Bu anlamda kullanıldığında buna da edatı da getirilebilir
    • "Aman da ne güzel şey!"
  7. Şaşma anlatan bir söz
    • "Aman efendim, bana öyle şeyler söyledi ki donakaldım."

İYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir veya daha çok elektron kazanmış veya yitirmiş bir atom veya bir atom grubundan oluşmuş elektrik yüklü parçacık, yükün

AÇAN

  1. [isim] Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı

TREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Demir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar, şimendifer
    • "O gece Eskişehir'den son kalkan trenle Ankara'ya dönüyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)

İLAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duyuru
    • "Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." (Tarık Buğra)
    • "Dün, bütün akşam gazetelerine ilan verdim." (Ömer Seyfettin)
  2. Açıkça bildirme, açıkça duyurma
    • "Cumhuriyetin ilanı."
    • "Mahkemede senetle kendi kızı olduğunu dünyaya ilan etti." (Halide Edip Adıvar)

KLAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Boy (II)
    • "Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi." (Melih Cevdet Anday)

DREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ark
  2. Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp

TEİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

AKIN

  1. [isim] Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması
    • "Ada'yı bir rençper akını doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın
    • "Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!" (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Top seslerini duyan halk sahile akın etmeye başlamışlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  3. Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum

EĞİN

  1. [isim] Arka, sırt
  2. Beden, vücut
    • "Büyüdüm çabuk / Entarim eğnime dar." (Behçet Necatigil)
  3. Boy bos, endam

İZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, anlama yeteneği

ÜLEN

  1. [isim] Ulan
    • "Ülen, haddini bilmez bastıbacak, emir vermek sana mı kaldı?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

AĞIN
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü