Sonunda n olan 4 harfli 81 kelime var. N harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da başında n harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ORAN

  1. [isim] Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
    • "Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda kendini mutlu duyuyordu." (Necati Cumalı)
  2. İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp
  3. Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
  4. İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
    • "Üçün sekize oranı."

ELAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha
    • "Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar." (Refik Halit Karay)

ORUN

  1. [isim] Özel yer
  2. Makam, mansıp, mesnet, mevki

ÖĞÜN

  1. [isim] Kez, defa
  2. Yemek vakti
    • "Her öğün tıka basa yediği iki katlı ekmek kadayıfı ile.." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir vakitlik yemek

BERN
...
AYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belli, açık
    • "Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÖZEN

  1. [isim] Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam
    • "Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler." (Haldun Taner)
    • "Çay bitmesin diye yudum yudum içmeye büyük özen gösterirler." (Salâh Birsel)

İZİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet
    • "Viyana'dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Çalıştığı bankanın müdürlerinden birinin kızıyla nişanlanmak için izin alıp Edirne'ye gitmişti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Annemden Hasan'la beraber Yeşilköy'e gitmek için izin istedim." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kendisi belediyeden birkaç gün izin kopararak onları ziyaret edecekti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil
    • "Yıllık iznini kullanıyor."

PUAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim
  2. Genellikle test biçimindeki sınavlarda cevaplandırılacak soruların sayı olarak değeri veya cevaplayanın başarı değeri
  3. Kumaşlardaki benek, nokta

GREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kâğıdın yüzeyinin pürüzlülük derece ve tipinin bir izlenimi

İZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, anlama yeteneği

MAİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eşkenar dörtgen

OYUN

  1. [isim] Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence
    • "Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
    • "Ömer de bizimle idi ama oyunumu bozacağı için sana yüzünü göstermemiştim." (Refik Halit Karay)
    • "Millî takım güzel bir oyun çıkardı."
    • "Kendisine oyun ettim diye, benden kuşkulandığı hâlde gene bana başvuruyor." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Kumar
    • "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar." (Peyami Safa)
  3. Şaşkınlık uyandırıcı hüner
    • "Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu."
  4. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
  5. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
    • "Zeybek oyunu."
    • "Büyük annem yeni dansları eski kabakçı Arapların oyunu kadar bile güzel bulmuyor." (Halide Edip Adıvar)
  6. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
  7. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
    • "Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları."
  8. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
  9. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
  10. Hile, düzen, desise, entrika
    • "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir." (Haldun Taner)

KLON

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kopya

SPİN
...
EMEN

  1. [isim] Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

ETEN

  1. [isim] Etene
  2. Yemişlerin yenilen bölümü

ULAN

  1. [ünlem] Ey
    • "Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü
    • "Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)

AĞIN
...
ASAN
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü