Sonunda mut olan 14 kelime var. MUT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mut olan kelimeler listesine ya da başında mut olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
AKÇAARMUT
LAYEMUT, PALAMUT
BİZMUT, VERMUT
ARMUT, HAMUT, KOMUT, MAMUT, SAMUT, SOMUT
AMUT, UMUT
MUT
M T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MUT
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKÇAARMUT
- ...
- PALAMUT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Uskumrugillerden, ortalama 1 veya 2 kg gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre "çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta" adlarını alan, kılçıksız ve pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda)
-
[isim]
Uskumrugillerden, ortalama 1 veya 2 kg gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre "çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta" adlarını alan, kılçıksız ve pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda)
- LAYEMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
- VERMUT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Birçok bitki eklenerek özel koku verilmiş, tatlı, bir tür şarap
-
[isim]
Birçok bitki eklenerek özel koku verilmiş, tatlı, bir tür şarap
- BİZMUT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 83, atom ağırlığı 209, yoğunluğu 9,8 olan, 271,3 °C'de eriyen, kızılımsı beyaz renkli, kırılgan ve katı bir element (simgesi Bi)
-
Bu elementten yapılan ve ilaç olarak kullanılan karışım
- "Midesi ekşiyen birine bizmut, başı ağrıyan bir başkasına veronal verdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Atom numarası 83, atom ağırlığı 209, yoğunluğu 9,8 olan, 271,3 °C'de eriyen, kızılımsı beyaz renkli, kırılgan ve katı bir element (simgesi Bi)
- KOMUT
-
-
[isim]
Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir
-
[isim]
Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir
- SOMUT
-
-
[sıfat]
Varlığı duyularla algılanabilen, müşahhas, konkre, soyut karşıtı
- "Taş, su, hava somut birer varlıktır."
-
[isim]
Somut olan şey
-
[sıfat]
Varlığı duyularla algılanabilen, müşahhas, konkre, soyut karşıtı
- MAMUT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Filgillerden, dördüncü zamanda Avrupa ve Asya'da yaşamış olan, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan (Elephas primigenius)
-
[isim]
Filgillerden, dördüncü zamanda Avrupa ve Asya'da yaşamış olan, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan (Elephas primigenius)
- ARMUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri beyaz, yurdumuzun her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
- "Ankara armudu. Hacı Hamza armudu."
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
-
[sıfat]
Çok bön, çok aptal
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri beyaz, yurdumuzun her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
- HAMUT
-
-
[isim]
Araba koşumunda atların boyunlarına geçirilen ağaç veya üstüne meşin geçirilmiş çember
-
[isim]
Araba koşumunda atların boyunlarına geçirilen ağaç veya üstüne meşin geçirilmiş çember
- SAMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Susan, suskun
-
[sıfat]
Susan, suskun
- UMUT
-
-
[isim]
Ummaktan doğan güven duygusu, ümit
- "Bu umudum, şimdi yavaş yavaş ölüyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)
- "... onun bu sözleri de umutlarımı biraz daha kırdı ama susmak istemedim." (Atilla İlhan)
-
Bu duyguyu veren kimse veya şey
- "Bir tek umut, bir avuç askerde ve Mustafa Kemal denen bir isimdedir." (Falih Rıfkı Atay)
- "Senden umutlarını kesmişler, sağ olsun da zararı yok, yazmasın diyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ummaktan doğan güven duygusu, ümit
- AMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dikme
-
Dik durma
-
[isim]
Dikme
- MUT
-
-
[isim]
Bütün özlemlerin eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut, saadet
-
[isim]
Bütün özlemlerin eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut, saadet