Sonunda mum olan 8 kelime var. MUM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mum olan kelimeler listesine ya da başında mum olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

8 Harfli Kelimeler

ALELUMUM, MAKSİMUM

7 Harfli Kelimeler

BİLUMUM, MİNİMUM, OPTİMUM

6 Harfli Kelimeler

MAĞMUM

4 Harfli Kelimeler

UMUM

3 Harfli Kelimeler

MUM


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAKSİMUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. En çok, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), azami, maksimal
  2. Değişebilen bir niceliğin varabileceği en yüksek olan (sınır), azami, maksimal

ALELUMUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Genel olarak, genellikle

OPTİMUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] En elverişli, en iyi olan, optimal

MİNİMUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] En az, en küçük (derece, nicelik)
  2. Değişken bir niceliğin inebileceği en alt olan (sınır), asgari, minimal

BİLUMUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bütün, hep, kamu, ... -in hepsi
    • "Bu tebligat Anadolu ve Rumeli'de bulunan bilumum ordu ve kolordu kumandanlarına tebliğ olunmuştur." (Atatürk)

MAĞMUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gamlı
    • "Otobüsün içi, bizimkilerin mağmum kalplerinden, mağmum bakışlarından bin kez iyi." (Adalet Ağaoğlu)
  2. Sıkıcı, kapanık (hava)

UMUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bütün, tüm, kamu
    • "Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. [zamir] Herkes, halk, ahali
    • "Üçü de kısa bir boyun kırışıyla umumu selamladılar." (Peyami Safa)

MUM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
    • "Kandil geceleri bu velilerin yerleri mumlarla donanırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Öteki çocuklar mum kesilmişler, sahte bir sessizlikle birer disiplin modeli olmuşlardı." (Çetin Altan)
    • "Kısacası, böyle bir komşuyu mumla arasa bulamayacaktır." (Tarık Buğra)
  2. Bal mumu
    • "O bu işe çoktan mum olmuştur ama kendini naza çekiyor."
  3. Işık şiddeti birimi, kandela
  4. Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler
    • "En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü