Başında mer olan 6 harfli 17 kelime var. Mer ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mer olan kelimeler listesine ya da sonu mer ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında mer bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ER, ME, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MERTEK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
-
[isim]
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
- MERKÜR
- ...
- MERKUP
- ...
- MERBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı, bağlanmış
- "Kulaklarında yekdiğerine beyaz ibrişimle merbut pırlanta, ufak menekşe abdest küpeleri..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İlişik, ilişkin
-
[sıfat]
Bağlı, bağlanmış
- MERKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazılmış
-
Adı geçen, az önce anılan (kimse)
-
[sıfat]
Yazılmış
- MERCAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan, mercan balığı (Corallium rubrum)
-
Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde
- "Alafrangalık, parmaklarımızı narin bir mercan gibi ortaya çıkaran kınalarımızı bile ortadan kaldırmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bu maddeden yapılmış
- "Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı." (Necati Cumalı)
-
İzmaritgillerden, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de bulunan, açık kırmızı renkte, eti beğenilen bir balık, mercan balığı (Pagrus pagrus)
-
[isim]
Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan, mercan balığı (Corallium rubrum)
- MERTÇE
-
-
[zarf]
Erkeğe yakışır biçimde, yiğitçe, merdane (I)
-
[zarf]
Erkeğe yakışır biçimde, yiğitçe, merdane (I)
- MERHEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Deriye sürülerek kullanılan, içinde birçok etkili madde bulunan, yumuşak ve koyu kıvamda, yağlı veya yağsız ilaç
- "O eller seni kurtarmak içindi, o eller yarana merhem sürmek içindi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çare
- "Her merhemi her yareye merhem mi sanırsın?" (Ziya Paşa)
-
[isim]
Deriye sürülerek kullanılan, içinde birçok etkili madde bulunan, yumuşak ve koyu kıvamda, yağlı veya yağsız ilaç
- MERHUN
- ...
- MERSİN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Mersingillerden, Güney ve Batı Anadolu dağlarında yetişen, yaprakları yaz kış yeşil kalan, gıda ve parfüm sanayisinde ham madde olarak kullanılan, meyvesi murt adıyla bilinen, esansı çıkarılan, beyaz çiçekli, güzel kokulu bir ağaç, mersin ağacı, sazak (Myrtus communis)
-
[isim]
Mersingillerden, Güney ve Batı Anadolu dağlarında yetişen, yaprakları yaz kış yeşil kalan, gıda ve parfüm sanayisinde ham madde olarak kullanılan, meyvesi murt adıyla bilinen, esansı çıkarılan, beyaz çiçekli, güzel kokulu bir ağaç, mersin ağacı, sazak (Myrtus communis)
- MERGUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sevilip aranan, istenilen, beğenilen
- "Böyle altı erkekli, iki kadınlı bir mecliste, kadınların en güzeli pek nadir ve merguptur." (Peyami Safa)
-
Sevilip aranan, istenilen, beğenilen
- MERKEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
-
Bir işin öğretildiği yer
- "Er eğitim merkezi."
-
Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
- "İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Belirli bir yerin ortası
- "Şehir merkezi."
-
Polis karakolu
- "Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim." (Aka Gündüz)
-
Biçim, durum
- "Çalışamaların bu merkezdeyken durdurulması iyi olmadı."
-
Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
-
Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek
- "Daire merkezi. Küre merkezi."
-
[isim]
Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
- MERHUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (erkek), rahmetli
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (erkek), rahmetli
- MERKEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eşek
-
[isim]
Eşek
- MERKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mezar, kabir
- "Bir evliya merkadi veya bir mukaddes emanet önünde dua edecekti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Mezar, kabir
- MERCEK
-
-
[isim]
İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens
-
[isim]
İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens
- MERMER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bileşiminde % 75'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilalanabilen, billurlaşmış kireç taşı
- "Mermerler sanki binlerce yılın gurup ve şafaklarının pembesini eme eme utanan gelin yanağı gibi kızarmışlardır." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Bu taştan yapılmış
- "Başhemşire, hastanenin mermer salonunda karşıladı doktoru." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bileşiminde % 75'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilalanabilen, billurlaşmış kireç taşı