Sonunda lil olan 8 kelime var. LİL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lil olan kelimeler listesine ya da başında lil olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÜSNÜTALİL
TAHLİL
CELİL, DELİL, İKLİL, TALİL, ZELİL
ALİL
L L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÜSNÜTALİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir olayı, asıl sebebinden daha başka bir sebebin genellikle de daha güzel bir sebebin sonucu olarak gösterme sanatı
-
[isim]
Herhangi bir olayı, asıl sebebinden daha başka bir sebebin genellikle de daha güzel bir sebebin sonucu olarak gösterme sanatı
- TAHLİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çözümleme
- "Duyduklarımı tahlil etmek lazımsa sevinç, keder gibi hisler değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çözümleme
- İKLİL
- ...
- TALİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep gösterme
-
Tümdengelim
-
[isim]
Sebep gösterme
- ZELİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- "Şımarık kantocu kim bilir hangi tesirler altında eski mütevazı, zelil, ahiretlik olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Onun namusu için ben zelil oldum, onun saati için ben bedbaht oldum." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- CELİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok büyük, ulu
-
Çok büyük, ulu (Tanrı)
-
[sıfat]
Çok büyük, ulu
- DELİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- "Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu." (Peyami Safa)
-
Kanıt
- "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
(deli:li) Kılavuz, rehber
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- ALİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hastalıklı, sakat
- "Bu insanlarla ciddi bir mücadeleye girişmek, bana sokakta alil bir dilenciye hakaret etmek kadar ayıp görünüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Hastalıklı, sakat