Sonunda lem olan 42 kelime var. LEM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lem olan kelimeler listesine ya da başında lem olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CEFFELKALEM
ALLAHUALEM, İBRETİALEM
ÇALAKALEM, DEVRİALEM, HARCIALEM
DENGELEM, MÜSELLEM, ÖRNEKLEM, SÖZCELEM, YÖNEYLEM
DENKLEM, İMGELEM, PROBLEM
AMBLEM, BELLEM, DERLEM, DÜŞLEM, DÜZLEM, GÖZLEM, İKİLEM, SEKLEM, SESLEM, SÖYLEM, YÜKLEM
ALLEM, EKLEM, ENLEM, EŞLEM, EYLEM, İÇLEM, İŞLEM, İZLEM, KALEM, KELEM, ÖNLEM, ÖZLEM, ŞİLEM, TELEM, ÜNLEM
ALEM, ELEM
E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEFFELKALEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Düşünüp taşınmadan, bir çırpıda
- "Avrupalılar, bir şiirimiz olduğunu bilmezler ve Türk'ün bu bahiste de kabiliyetini ceffelkalem inkâr ederler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Düşünüp taşınmadan, bir çırpıda
- ALLAHUALEM
- ...
- İBRETİALEM
- ...
- ÇALAKALEM
-
-
[zarf]
Gelişigüzel, durmadan yazarak
- "Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Gelişigüzel, durmadan yazarak
- HARCIALEM
- ...
- DEVRİALEM
- ...
- DENGELEM
-
-
[isim]
Bilanço
-
[isim]
Bilanço
- MÜSELLEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
-
[sıfat]
İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
- ÖRNEKLEM
-
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
- SÖZCELEM
- ...
- YÖNEYLEM
-
-
[isim]
Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı
-
[isim]
Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı
- DENKLEM
-
-
[isim]
İçinde yer alan bazı niceliklere ancak uygun bir değer verildiği zaman sağlanabilen eşitlik, muadele
- "Bir denklemde küçük bir eksi artı yanlışı altüst eder eşitliği." (Necati Cumalı)
-
Bir yanında olaya giren çeşitli maddelerin formülleri, öteki yanında da tepkime sonucu oluşan yeni maddelerin formülleri bulunan eşitlik
-
[isim]
İçinde yer alan bazı niceliklere ancak uygun bir değer verildiği zaman sağlanabilen eşitlik, muadele
- PROBLEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele
-
Mesele, sorun
- "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Davranışları normal olmayan ve özel olarak eğitilmesi gereken (kimse)
- "Problem çocuk."
-
[isim]
Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele
- İMGELEM
-
-
[isim]
İnsanın istediği şeyleri gözünde canlandırabilme yetisinin ürünlerini kapsayan evren
- "İmgelemimde bir sahne uyduruyorum. Deniz kenarında oturuluyor." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
İnsanın istediği şeyleri gözünde canlandırabilme yetisinin ürünlerini kapsayan evren
- BELLEM
-
-
[isim]
Bellemek yetisi
-
[isim]
Bellemek yetisi
- GÖZLEM
-
-
[isim]
Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
- "Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüne dayanır." (Salâh Birsel)
-
İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede
-
Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat
- "Gök bilimci gözlemle, kimya bilgini ise deneyle gerçeğe varmaya çalışır."
-
Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi
-
Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem
-
[isim]
Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede
- SÖYLEM
-
-
[isim]
Söyleyiş, söyleniş, sesletim, telaffuz
-
Kalıplaşmış, klişeleşmiş söz, ifade
-
Bir veya birçok cümleden oluşan, başı ve sonu olan bildiri, tez
-
[isim]
Söyleyiş, söyleniş, sesletim, telaffuz
- YÜKLEM
-
-
[isim]
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime veya kelime grubu, haber, mahmul
- ""Çocuk çalışkandır" ve "Çocuk çok çalışır" örneklerinde "çalışkandır" ve "çalışır" birer yüklemdir."
-
Bir konu için olumlanan veya inkâr edilen şey, mahmul
-
[isim]
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime veya kelime grubu, haber, mahmul
- AMBLEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belirtke
-
[isim]
Belirtke
- DÜŞLEM
-
-
[isim]
Düş yoluyla beliren görüntü
- "Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp, bir öykü kişisinden söz etmiştim." (Selim İleri)
-
[isim]
Düş yoluyla beliren görüntü