İçinde eğme olan 18 kelime var. İçerisinde EĞME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eğme olan kelimeler listesine ya da Sonu eğme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇEĞMELLENMEK
ASTEĞMENLİK, ÇEĞMELLENME, DUDAKDEĞMEZ, ÜSTEĞMENLİK
LEBDEĞMEZ, TEĞMENLİK
ASTEĞMEN, ÜSTEĞMEN
EĞMEÇLİ
ÇEĞMEL, DEĞMEK, SEĞMEN, TEĞMEN
DEĞME, EĞMEÇ, EĞMEK
EĞME
E E M Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EĞME
3 Harfli Kelimeler
EĞE
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEĞMELLENMEK
-
-
[nsz]
Yay veya çengel biçimini almak
- "Kaşın çeğmellenmiş kirpik üstüne / Havada bulutun ağdığı gibi." (Halk türküsü)
-
[nsz]
Yay veya çengel biçimini almak
- DUDAKDEĞMEZ
-
-
[isim]
Lebdeğmez
-
[isim]
Lebdeğmez
- ÜSTEĞMENLİK
-
-
[isim]
Üsteğmen olma durumu, üsteğmenin görevi veya makamı
-
[isim]
Üsteğmen olma durumu, üsteğmenin görevi veya makamı
- ASTEĞMENLİK
-
-
[isim]
Asteğmen rütbesi
-
Asteğmenin görevi
-
[isim]
Asteğmen rütbesi
- ÇEĞMELLENME
-
-
[isim]
Çeğmellenmek işi
-
[isim]
Çeğmellenmek işi
- TEĞMENLİK
-
-
[isim]
Teğmen rütbesi veya teğmenin görevi
-
[isim]
Teğmen rütbesi veya teğmenin görevi
- LEBDEĞMEZ
-
-
[isim]
Saz şiirinde b, f, m, p, v dudaksıl sesleri kullanılmadan söylenen koşma türü, dudakdeğmez
-
[isim]
Saz şiirinde b, f, m, p, v dudaksıl sesleri kullanılmadan söylenen koşma türü, dudakdeğmez
- ASTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda en küçük rütbeli subay
-
[isim]
Orduda en küçük rütbeli subay
- ÜSTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
- EĞMEÇLİ
-
-
[sıfat]
Eğmeci olan, kavisli, mukavves
-
[sıfat]
Eğmeci olan, kavisli, mukavves
- TEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi asteğmenle üsteğmen arasında olan, takım komutanlığı yapan subay, mülazım
-
[isim]
Orduda rütbesi asteğmenle üsteğmen arasında olan, takım komutanlığı yapan subay, mülazım
- DEĞMEK
-
-
[-e]
Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek
- "Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ulaşmak, erişmek
- "Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince..."
-
İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek
- "Kurşun hedefe değdi."
-
[-e]
Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek
- SEĞMEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit
-
[isim]
Bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit
- ÇEĞMEL
-
-
[sıfat]
Yay veya çengel biçiminde bükülmüş olan
-
[sıfat]
Yay veya çengel biçiminde bükülmüş olan
- DEĞME
-
-
[isim]
Değmek işi, temas
-
[isim]
Değmek işi, temas
- EĞMEÇ
-
-
[isim]
Kavis
-
Çay ve ırmağın dönemeç yeri
-
[isim]
Kavis
- EĞMEK
-
-
[-i]
Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
- "Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sert bir cismi bükmek
-
[-i]
Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
- EĞME
-
-
[isim]
Eğmek işi
-
[isim]
Eğmek işi