Sonunda laş olan 9 kelime var. LAŞ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde laş olan kelimeler listesine ya da başında laş olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PÜRTELAŞ
BULAŞ, DALAŞ, GULAŞ, SALAŞ, TALAŞ, TELAŞ
FLAŞ, ULAŞ
A L Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AŞ, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PÜRTELAŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Telaşlı
-
[zarf]
Telaşlı olarak
- "Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Telaşlı
- DALAŞ
-
-
[isim]
Kavga, gürültülü bağrışıp çağrışma
-
[isim]
Kavga, gürültülü bağrışıp çağrışma
- BULAŞ
- ...
- TALAŞ
-
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
- TELAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir sebeple acelecilik
- "Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık." (Haldun Taner)
- "Mabeyni büyük bir telaş alıyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Nazım Paşa böyle bir içtimadan ne kadar telaş etse haklı idi." (Ahmet Rasim)
- "Polisle ben konuşurum, siz telaş göstermeyin." (Halide Edip Adıvar)
-
Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe
- "Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı." (Halide Edip Adıvar)
-
Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa
- "O günü vapurda bulunup da hanımların telaşını görseydiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Herhangi bir sebeple acelecilik
- SALAŞ
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân
- "Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış?" (Aka Gündüz)
-
Tahtadan yapılmış (baraka)
- "Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen
-
[isim]
Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân
- GULAŞ
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Etli, salçalı bir Macar yemeği
-
[isim]
Etli, salçalı bir Macar yemeği
- ULAŞ
- ...
- FLAŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı
-
Fotoğraf çekiminde güçlü parıltıya gereksinim duyulduğunda kullanılan lamba
-
[sıfat]
İletişimde üstünlüğü, önceliği olan, önemli (haber)
-
[sıfat]
Gösterişe, ilgiye düşkün
-
[sıfat]
Ünlü, gözde
- "O günlerin şimdi çoğu unutulmuş flaş imzaları arasında bile ilgiyi hemen çeken iki şair." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı