Sonunda lak olan 6 harfli 39 kelime var. LAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lak olan kelimeler listesine ya da başında lak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CIRLAK
-
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
-
[isim]
Cırcır böceği
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
- ÇIPLAK
-
-
[sıfat]
Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- "Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Saçsız (baş)
-
Üzerinde yeşillik olmayan (arazi)
- "Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
İçinde gerekli eşya bulunmayan
- "Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü
-
Yoksul (kimse)
- "Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?" (Necati Cumalı)
-
Yalın, süssüz
- "Çıplak bir anlatım."
-
Olduğu gibi, apaçık
-
[sıfat]
Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- YAYLAK
-
-
[isim]
Otlak
-
[isim]
Otlak
- ASALAK
-
-
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
-
[sıfat]
Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli
-
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- HOPLAK
- ...
- APALAK
-
-
[sıfat]
Tombul, gürbüz, iri (bebek ve küçük çocuk)
-
[sıfat]
Tombul, gürbüz, iri (bebek ve küçük çocuk)
- ÇAYLAK
-
-
[isim]
Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
-
[sıfat]
Toy, deneyimsiz, acemi (kimse)
-
[isim]
Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
- TASLAK
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz
- "Evet diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde." (Refik Halit Karay)
-
Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse
-
[isim]
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz
- TELLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek
-
[isim]
Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek
- ÇINLAK
-
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
- MABLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet
-
Aşure kazanlarını karıştırmakta kullanılan, uzun saplı ve yayvan uçlu tahta kepçe
-
[isim]
Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet
- DAYLAK
-
-
[isim]
Dişi deve
-
[sıfat]
Çıplak
- "Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak." (Halk türküsü)
-
[isim]
Dişi deve
- TUZLAK
-
-
Otları tuzlu olan veya ot bitmeyen, çorak, verimsiz (yer)
-
Otları tuzlu olan veya ot bitmeyen, çorak, verimsiz (yer)
- DAZLAK
-
-
[sıfat]
Başında saçı olmayan (kimse, baş)
- "Işığı, donuk donuk yansıtan dazlak bir kafa." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Başında saçı olmayan (kimse, baş)
- IŞILAK
-
-
[isim]
Parıltı
-
[isim]
Parıltı
- LAKLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
-
Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
- BOZLAK
-
-
[isim]
Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
-
Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
- "Afşar bozlağı."
-
[isim]
Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
- PARLAK
-
-
[sıfat]
Parlayan, ışıldayan
- "Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Temiz ve ışıklı
- "Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Göze çarpacak kadar başarılı
- "Birinci İnönü Harbini parlak bir zaferle kazandık." (Aka Gündüz)
-
Yüzü güzel (oğlan)
-
[sıfat]
Parlayan, ışıldayan
- ŞAPLAK
-
-
[isim]
"Şap" diye ses çıkaran tokat
- "Rahmi'nin sırtına güya şaka olsun diye bir şaplak indirdikten sonra..." (Burhan Felek)
-
[isim]
"Şap" diye ses çıkaran tokat
- HARLAK
-
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan