Başında kıza olan 29 kelime var. Kıza ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kıza olan kelimeler listesine ya da sonu kıza ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kıza bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KIZARTABİLMEK
KIZARTABİLME
KIZARTILMAK
KIZABİLMEK, KIZAKLAMAK, KIZAMIKÇIK, KIZARIKLIK, KIZARTILIŞ, KIZARTILMA
KIZABİLME, KIZAKLAMA, KIZAMIKLI, KIZARTICI, KIZARTILI, KIZARTMAK
KIZAKLIK, KIZANLIK, KIZARMAK, KIZARTIŞ, KIZARTMA
KIZAKLI, KIZAMIK, KIZARIK, KIZARIŞ, KIZARMA, KIZARTI
KIZARI
KIZAK, KIZAN
A I K Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AZIK, KAZI
3 Harfli Kelimeler
AKI, AZI, KAZ, KIZ
2 Harfli Kelimeler
AK, AZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIZARTABİLMEK
- ...
- KIZARTABİLME
- ...
- KIZARTILMAK
-
-
[nsz]
Kızartma işi yapılmak
- "Bir yerde köfte filan kızartılıyordu herhâlde." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Kızartma işi yapılmak
- KIZAMIKÇIK
-
-
[isim]
Kızamığa benzeyen, ona göre hafif geçen döküntülü bir hastalık
-
[isim]
Kızamığa benzeyen, ona göre hafif geçen döküntülü bir hastalık
- KIZARTILMA
-
-
[isim]
Kızartılmak işi
-
[isim]
Kızartılmak işi
- KIZARIKLIK
-
-
[isim]
Kızarık olma durumu
-
[isim]
Kızarık olma durumu
- KIZARTILIŞ
- ...
- KIZABİLMEK
- ...
- KIZAKLAMAK
-
-
[nsz]
Taşıt fren görevini yerine getirdiği hâlde kaymak, kızak yapmak
-
[nsz]
Taşıt fren görevini yerine getirdiği hâlde kaymak, kızak yapmak
- KIZARTICI
-
-
[isim]
Kızarmayı sağlayan, kızarmaya sebep olan şey
-
Karalayıcı, kirletici şey
-
[isim]
Kızarmayı sağlayan, kızarmaya sebep olan şey
- KIZARTMAK
-
-
[-i]
Kızarmasına neden olmak
- "Güneş domatesleri kızarttı."
-
Kızgın yağda pişirmek
-
[-i]
Kızarmasına neden olmak
- KIZARTILI
-
-
[sıfat]
Kızartısı olan, kızarmış
-
[sıfat]
Kızartısı olan, kızarmış
- KIZAMIKLI
-
-
[sıfat]
Kızamığa yakalanmış
- "Kızamıklı çocuk."
-
[sıfat]
Kızamığa yakalanmış
- KIZAKLAMA
-
-
[isim]
Kızaklamak işi
-
[isim]
Kızaklamak işi
- KIZABİLME
- ...
- KIZAKLIK
-
-
[isim]
Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri
-
[isim]
Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri
- KIZARMAK
-
-
[nsz]
Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- "Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." (Peyami Safa)
-
Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak
- "Domatesler kızardı."
-
Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak
- "Ben utancımdan kulaklarıma kadar kızardım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek
- "Sofrada tarhana çorbası, kızarmış tavuk, bulgur pilavı vardı." (Yahya Kemal)
-
[nsz]
Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- KIZARTIŞ
- ...
- KIZARTMA
-
-
[isim]
Kızartmak işi
-
Kızartılarak hazırlanmış yemek
- "Kabak kızartması. Patlıcan kızartması."
-
[sıfat]
Kızartılarak pişirilmiş
- "Kızartma et."
-
[isim]
Kızartmak işi
- KIZANLIK
-
-
[isim]
Kızan olma durumu
-
[isim]
Kızan olma durumu