Başında kız olan 8 harfli 17 kelime var. Kız ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kız olan kelimeler listesine ya da sonu kız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kız bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIZKALBİ
-
-
[isim]
Şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi (Dicentra)
-
[isim]
Şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi (Dicentra)
- KIZAKLIK
-
-
[isim]
Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri
-
[isim]
Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri
- KIZILMAK
-
-
[nsz]
Kızma işi yapılmak, kızgın, öfkeli duruma gelmek
-
[nsz]
Kızma işi yapılmak, kızgın, öfkeli duruma gelmek
- KIZILBAŞ
- ...
- KIZILLIK
-
-
[isim]
Kızıl olma durumu veya kızıl renkte yer
- "Bir sabah kızıllığında / Yola çıkarım Uzunköprü'den." (Orhan Veli Kanık)
-
Pudra, allık, düzgün
-
Vücutta kızarmış yer, kızartı
-
Güneş doğarken veya batarken oluşan hafif kızıl renk
-
[isim]
Kızıl olma durumu veya kızıl renkte yer
- KIZDIRMA
-
-
[isim]
Kızdırmak işi
-
Üzüm çubuklarını köklendirmek için yere gömme, daldırma
-
Yüksek vücut ısısı, ateş
-
[isim]
Kızdırmak işi
- KIZILŞAP
-
-
[isim]
Açık eflatun renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Açık eflatun renk
- KIZILÇAM
-
-
[isim]
Uzun boylu bir çam türü
-
Bir tür orman ağacı
-
[isim]
Uzun boylu bir çam türü
- KIZANLIK
-
-
[isim]
Kızan olma durumu
-
[isim]
Kızan olma durumu
- KIZARTMA
-
-
[isim]
Kızartmak işi
-
Kızartılarak hazırlanmış yemek
- "Kabak kızartması. Patlıcan kızartması."
-
[sıfat]
Kızartılarak pişirilmiş
- "Kızartma et."
-
[isim]
Kızartmak işi
- KIZILCIK
-
-
[isim]
Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç (Cornus mas)
-
Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi
-
[isim]
Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç (Cornus mas)
- KIZARTIŞ
- ...
- KIZCAĞIZ
-
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan kız
- "Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan kız
- KIZARMAK
-
-
[nsz]
Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- "Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." (Peyami Safa)
-
Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak
- "Domatesler kızardı."
-
Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak
- "Ben utancımdan kulaklarıma kadar kızardım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek
- "Sofrada tarhana çorbası, kızarmış tavuk, bulgur pilavı vardı." (Yahya Kemal)
-
[nsz]
Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- KIZIŞMAK
-
-
[nsz]
Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak
-
Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak
- "Ot balyaları kızıştı."
-
Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek
- "Aygır kızıştı."
-
Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek, artmak
- "Politika münakaşaları ve birbirine yapılan şakalar bazen dayaklı kavgalara meydan açacak derecede canlanıp kızışır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hızlanmak, hareketlenmek
- "... oyun kızıştı mı kunduralarını atar, yalın ayak oynardı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak
- KIZILKÖK
-
-
[isim]
Kökboyası
-
[isim]
Kökboyası
- KIZOĞLAN
-
-
[isim]
Bakire
-
[isim]
Bakire