Başında kır olan 7 harfli 25 kelime var. Kır ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kır olan kelimeler listesine ya da sonu kır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kır bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
IRK, KIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIRLENT
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çiçek veya yaprak işlemeli süs
-
İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık
-
[isim]
Çiçek veya yaprak işlemeli süs
- KIRPMAK
-
-
[-i]
Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
-
Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
- "Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi." (Ömer Seyfettin)
-
[-den]
Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
- "Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
- KIRILIM
- ...
- KIRIKÇI
-
-
[isim]
Çıkıkçı
-
[isim]
Çıkıkçı
- KIRIŞMA
-
-
[isim]
Kırışmak işi
-
[isim]
Kırışmak işi
- KIRMALI
-
-
[sıfat]
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
-
[sıfat]
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
- KIRKMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi uçlarından kesmek
-
Saç, sakal veya tüyü kesmek
- "Saçlarını çok kırkmışsın."
-
Koyun, keçi vb. hayvanların tüylerini kesmek
-
[-i]
Bir şeyi uçlarından kesmek
- KIRANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- "Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
-
Kırlaşmış (saç, sakal)
- "Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- KIRIMLI
- ...
- KIRMACI
-
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
-
Basılmış formaları katlayan kimse
-
Kırılmış tahıl satıcısı
-
Değirmen işleten kimse, değirmenci
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
- KIRITIM
-
-
[isim]
Kırıtma işi
-
[isim]
Kırıtma işi
- KIRITIŞ
-
-
[isim]
Kırıtma işi veya biçimi
- "Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kırıtma işi veya biçimi
- KIRKYIL
-
-
[zarf]
Çok uzun süre
- "Eğer bu dehşetli muharebeler, bu ihtilaller, bu istilalar olmasa kırkyıl askerî eczacı Yusuf Efendi olarak kalırdı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Çok uzun süre
- KIRILIŞ
-
-
[isim]
Kırılma işi veya biçimi
- "Bacakların gövdeyi taşımak için aşırı bir yorgunluğa katlandıkları, her adımda, iki dizin de fazla kırılışından anlaşılıyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kırılma işi veya biçimi
- KIRINMA
-
-
[isim]
Kırınmak işi
-
[isim]
Kırınmak işi
- KIRINIM
-
-
[isim]
Işık, ses ve radyoelektrik dalgalarının karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi olayı, difraksiyon
-
[isim]
Işık, ses ve radyoelektrik dalgalarının karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi olayı, difraksiyon
- KIRIŞIK
-
-
[sıfat]
Kırışmış olan
- "Söz tiyatroya gelince bu yaşlı sanatkârın kırışık yüzü birdenbire canlandı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım
-
[isim]
Kırışmış yer, kırışıklık
-
[sıfat]
Kırışmış olan
- KIRITMA
-
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- "O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- KIRKLIK
-
-
İçinde kırk tane bulunan
- "Kırklık paket."
-
Kırk yaş dolaylarında bulunan (kimse)
- "Yalnız yüzünün bir yanı muharebede yanmış kırklık bir memurun ne düşündüğünü anlamak kabil değildir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kırk para
-
[isim]
Doğacak çocuk için hazırlanan bez veya giysi
-
İçinde kırk tane bulunan
- KIRILMA
-
-
[isim]
Kırılmak işi
-
Yürürken salınma, nazlı yürüyüş
-
Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi
-
[isim]
Kırılmak işi