Başında olan 5 harfli 64 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIYIM

  1. [isim] Kıyma işi
  2. Kıyılma biçimi
    • "Bu tütünün kıyımı iri."
  3. Görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma

KIBLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe'nin bulunduğu yön
  2. Bulunulan yerden Kâbe'nin bulunduğu yön
    • "Pencereden güneşe bakarak kıbleyi tayin ettikten sonra ellerimi kulaklarıma kaldırdım." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Güneyden esen yel
  4. Sıkıntılı bir durumda yardım umarak başvurulan yer

KISAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma

KIRBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara
    • "Nihayet bir çobanın kırbasında yosunlu, tozlu, berbat bir su ele geçirmişler."
  2. Çok su içen kimse
  3. Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık

KIZAN

  1. [isim] Erkek çocuk
  2. Silahlı köy delikanlısı
    • "Kızanlarla köyün eşiğinde ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
  3. Çoluk çocuk

KIRAN

  1. [sıfat] Kırma işini yapan (kimse)
    • "Taş kıran işçiler."
    • "Bu yıl sığırlara kıran girdi."
  2. [isim] Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka neden, ölet, afet
    • "Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir." (Sait Faik Abasıyanık)

KIRMA

  1. [isim] Kırmak işi
  2. Kumaşın katlanmasıyla yapılan giysi süsü, pili
  3. Kırılmış veya dövülmüş tahıl
    • "Buğday kırması."
  4. Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi
  5. [sıfat] Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)
    • "Mustafa, kırma tüfeğe bir kurşun sürdü." (Yahya Kemal)
  6. [sıfat] Melez
    • "Arap kırması bir at."
  7. [sıfat] Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan

KIYYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okka

KISSA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisinden ders alınması gereken kısa hikâye
    • "Babam, beni ve kız kardeşimi yanına çağırıp birtakım mucize ve keramet kıssaları anlatmayı da severdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KIVAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıvılarda koyuluk, yoğunluk
    • "Bal kıvamında."
    • "Yumurtayla zeytinyağı kıvamını bulunca bir kaşıkla onu soğumuş levreğin üstüne gezdireceksin." (Orhan Veli Kanık)
  2. Sıvıların koyuluk derecesi
  3. Bir şeyin en uygun zaman veya durumu
  4. Spor çalışmalarında başarılı olunabilmesi için fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum

KILIÇ

  1. [isim] Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah
    • "Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Harbiyede beraber okumuşlar, beraber kılıç kuşanmışlardı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kale kapılarında Allah adına birbirine kılıç üşürenler..." (Atilla İlhan)
    • "Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu silah kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
  3. Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası

KIŞIN

  1. [zarf] Kış mevsiminde, kış süresince
    • "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KIPIK

  1. [sıfat] Yarı kapalı (göz)

KIŞRİ
...
KIYGI

  1. [isim] Haksızlık, gadir
  2. Zulüm

KIYAK

  1. [sıfat] Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel
    • "Kıyak bir koşu atı. Kıyak bir söz."
    • "O kadar uzatmayalım bu işi, sana bir kıyak yapalım." (Tahsin Yücel)
  2. [isim] Hoşgörü, ayrıcalık tanıma
  3. Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli
  4. Kıyıcı, zalim, gaddar

KINIK
...
KITIK

  1. [isim] Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri

KINLI

  1. [sıfat] Kını olan, bir kınla sarılı olan
  2. [isim] Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

KILIK

  1. [isim] Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, giyim, üst baş, kıyafet, kisve
    • "Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hepsinden önce kılığına bir çekidüzen vermeli idi..." (Haldun Taner)
  2. Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü