Başında olan 5 harfli 64 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KISIK

  1. [sıfat] Kısılmış olan
  2. Boğuk, güçlükle çıkan (ses)
    • "Sonra kısık fakat ateşli, tutkun bir kadın sesi korkuyla, hiddetle haykırdı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı)
  4. [isim] Kanyon

KIPIK

  1. [sıfat] Yarı kapalı (göz)

KISAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma

KIDEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir görevde rütbece eskilik
    • "Ali Fuad Bey de parti komitacılığının düşmanı olanlar gibi nizam, kıdem ve kanun adamı kalmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir görevde geçirilen süre

KISMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeyin yalnız bir bölümünü içine alan, tikel, cüzi

KITAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vuruşma, birbirini öldürme
  2. Savaş

KILIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
    • "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe

KILIK

  1. [isim] Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, giyim, üst baş, kıyafet, kisve
    • "Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hepsinden önce kılığına bir çekidüzen vermeli idi..." (Haldun Taner)
  2. Bir kimsenin resmi, fotoğraf

KIRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 g olan ağırlık ölçü birimi
    • "Yüzlerini görür görmez, aşağıdaki misafirlerinin kıratlarını ölçmüştüm." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Nitelik, değer, düzey, seviye
    • "Karşısındaki oyuncu belki de orta kıratı hiçbir zaman geçmeyen birisi idi." (Tarık Buğra)

KIZIL

  1. [isim] Parlak kırmızı renk
  2. [sıfat] Bu renkte olan
    • "Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta." (Ahmet Haşim)
  3. [sıfat] Aşırı derecede olan
    • "Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Komünist
  5. Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık
  6. Altın

KIBLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe'nin bulunduğu yön
  2. Bulunulan yerden Kâbe'nin bulunduğu yön
    • "Pencereden güneşe bakarak kıbleyi tayin ettikten sonra ellerimi kulaklarıma kaldırdım." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Güneyden esen yel
  4. Sıkıntılı bir durumda yardım umarak başvurulan yer

KIMIZ

  1. [isim] Kısrak sütünün mayalanmasıyla yapılan, az alkollü, ekşi, bir Türk içkisi
    • "Ey, sevincinden bir büyük geleceği / Muştulayan içki, bin yılın kımızı." (Ahmet Muhip Dranas)

KIZAN

  1. [isim] Erkek çocuk
  2. Silahlı köy delikanlısı
    • "Kızanlarla köyün eşiğinde ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
  3. Çoluk çocuk

KINIK
...
KISKI

  1. [isim] Türlü maksatlarla iki şeyin arasına sokuşturulan, kıstırılan parça, kama, takoz

KISAÇ
...
KISSA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisinden ders alınması gereken kısa hikâye
    • "Babam, beni ve kız kardeşimi yanına çağırıp birtakım mucize ve keramet kıssaları anlatmayı da severdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KIRAÇ

  1. Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)

KIYAK

  1. [sıfat] Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel
    • "Kıyak bir koşu atı. Kıyak bir söz."
    • "O kadar uzatmayalım bu işi, sana bir kıyak yapalım." (Tahsin Yücel)
  2. [isim] Hoşgörü, ayrıcalık tanıma
  3. Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli
  4. Kıyıcı, zalim, gaddar

KIYIK

  1. [sıfat] Kıyılmış olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü