Başında kud olan 25 kelime var. Kud ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kud olan kelimeler listesine ya da sonu kud ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kud bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KUDRETSİZLİK, KUDURABİLMEK
KUDRETLİLİK, KUDÜMZENLİK, KUDURABİLME, KUDURGANLIK
KUDURUKLUK
KUDRETSİZ, KUDRETTEN, KUDURTMAK
KUDRETLİ, KUDÜMZEN, KUDURGAN, KUDURMAK, KUDURTMA, KUDUZLUK
KUDURMA, KUDURUK, KUDURUŞ
KUDEMA, KUDRET
KUDAS, KUDÜM, KUDÜS, KUDUZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUDURABİLMEK
- ...
- KUDRETSİZLİK
-
-
[isim]
Güçsüz olma durumu, argınlık, takatsizlik
-
[isim]
Güçsüz olma durumu, argınlık, takatsizlik
- KUDÜMZENLİK
- ...
- KUDURGANLIK
-
-
[isim]
Azgınlık
-
[isim]
Azgınlık
- KUDRETLİLİK
- ...
- KUDURABİLME
- ...
- KUDURUKLUK
- ...
- KUDRETSİZ
-
-
[sıfat]
Gücü olmayan, argın, takatsiz
-
[sıfat]
Gücü olmayan, argın, takatsiz
- KUDRETTEN
-
-
[zarf]
Yaradılıştan
- "Kirpikleri kudretten sürmelidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Yaradılıştan
- KUDURTMAK
-
-
[-i]
Kudurmasına sebep olmak
-
Öfkelenmesine yol açmak
-
[-i]
Kudurmasına sebep olmak
- KUDUZLUK
-
-
[isim]
Kuduz olma durumu
-
[isim]
Kuduz olma durumu
- KUDURGAN
-
-
[sıfat]
Azgın
-
[sıfat]
Azgın
- KUDURMAK
-
-
[nsz]
Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak
-
Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek
- "Kudurmuş bir heyecanla döndü." (Ömer Seyfettin)
-
Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak
- "Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese attırana kadar el birliğiyle çalışacağımıza söz veriyor muyuz?" (Haldun Taner)
-
Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek
- "Oraya üşüşen Avrupalılar, doymak bilmez kudurmuş bir açlıkla din kardeşlerimizin kanlarını emip dururlar." (Ömer Seyfettin)
-
Çok kızmak, öfkelenmek
-
[nsz]
Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak
- KUDRETLİ
-
-
[sıfat]
Gücü olan, güçlü
- "İnsan değil miyiz, kudretliyi çekemez, düşmüş olanı, bize benzediği için severiz." (Haldun Taner)
-
Başarılı, üstün
- "Celal Bey'in kudretli çalışması onu dünyanın her tarafında tanıtmıştır." (Etem İzzet Benice)
-
[sıfat]
Gücü olan, güçlü
- KUDÜMZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kudüm çalan
-
[isim]
Kudüm çalan
- KUDURTMA
-
-
[isim]
Kudurtmak işi
-
[isim]
Kudurtmak işi
- KUDURUŞ
-
-
[isim]
Kudurma işi veya biçimi
- "Bu sebepsiz kuduruş beni şaşalattı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kudurma işi veya biçimi
- KUDURUK
-
-
[sıfat]
Kudurmuş (insan veya hayvan)
-
Azgın, saldırgan
-
Çok yaramaz
-
[sıfat]
Kudurmuş (insan veya hayvan)
- KUDURMA
-
-
[isim]
Kudurmak işi
-
[isim]
Kudurmak işi
- KUDRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güç, erk, erke, iktidar
- "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." (Atatürk)
-
Yetenek
- "Hep birden kollarını havaya kaldırarak dönmeye başlayışları bana insan kudretinin üstünde gibi geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Maddi güç, zenginlik
-
Tanrı yapısı
-
Tanrı'nın ezelî gücü
-
[isim]
Güç, erk, erke, iktidar