Başında kucak olan 18 kelime var. Kucak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kucak olan kelimeler listesine ya da sonu kucak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kucak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KUCAKLAŞABİLMEK, KUCAKLAYABİLMEK, KUCAKLAYIVERMEK
KUCAKLAŞABİLME, KUCAKLAŞTIRMAK, KUCAKLAYABİLME, KUCAKLAYIVERME
KUCAKLAŞTIRMA
KUCAKLANMAK, KUCAKLAŞMAK
KUCAKLAMAK, KUCAKLANIŞ, KUCAKLANMA, KUCAKLAŞMA, KUCAKLAYIŞ
KUCAKLAMA
KUCAKTA
KUCAK
A C K K U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
CUKKA, KUCAK
4 Harfli Kelimeler
KUKA
3 Harfli Kelimeler
CUK, KAK, UCA
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUCAKLAŞABİLMEK
- ...
- KUCAKLAYIVERMEK
- ...
- KUCAKLAYABİLMEK
- ...
- KUCAKLAYABİLME
- ...
- KUCAKLAŞABİLME
- ...
- KUCAKLAŞTIRMAK
- ...
- KUCAKLAYIVERME
- ...
- KUCAKLAŞTIRMA
- ...
- KUCAKLANMAK
-
-
[nsz]
Kucaklama işi yapılmak
- "Büyük bir şefkatle kucaklanmış, hıçkırıklar içinde odadan çıkarıyorlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Kucaklama işi yapılmak
- KUCAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirini kucaklamak
- "İki kardeş özlemle kucaklaştılar." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Birbirini kucaklamak
- KUCAKLANIŞ
-
-
[isim]
Kucaklanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kucaklanma işi veya biçimi
- KUCAKLAŞMA
-
-
[isim]
Kucaklaşmak işi
- "Bu kucaklaşma fazla sürmedi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kucaklaşmak işi
- KUCAKLAMAK
-
-
[-i]
Kollarla sarıp göğüs üzerine bastırmak
- "Onlar, daha fazlasını yaparak sessizce birbirlerini kucakladılar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kucağına almak, kucağında taşımak
-
İçine almak veya çepeçevre sarmak, kuşatmak
- "Şaşılacak kadar tatlı, sevimli, nazik eli, elimi kucakladı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Kollarla sarıp göğüs üzerine bastırmak
- KUCAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Kucaklama işi veya biçimi
-
[isim]
Kucaklama işi veya biçimi
- KUCAKLANMA
-
-
[isim]
Kucaklanmak işi veya durumu
-
[isim]
Kucaklanmak işi veya durumu
- KUCAKLAMA
-
-
[isim]
Kucaklamak işi
-
[isim]
Kucaklamak işi
- KUCAKTA
-
-
[sıfat]
Henüz yürüyemeyen, küçük (çocuk)
-
[sıfat]
Henüz yürüyemeyen, küçük (çocuk)
- KUCAK
-
-
[isim]
Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş
- "Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık." (Sermet Muhtar Alus)
- "Paris'teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan
- "Her çalışmak isteyene kucak açmışlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç
- "Oralar her saldırganlıktan korunmuş Türk kucağı idi." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Ortam, ocak
- "On yıl var ayrıyım Kına Dağı'ndan / Baba ocağından, yâr kucağından." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[isim]
Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş