Başında ku olan 8 harfli 109 kelime var. Ku ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ku olan kelimeler listesine ya da sonu ku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ku bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUTLANIŞ
-
-
[isim]
Kutlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kutlanma işi veya biçimi
- KURTULUŞ
-
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
- "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- KURŞUNCU
-
-
[isim]
Kurşun satan veya işleyen kimse
-
Kurşun döken kimse
-
[isim]
Kurşun satan veya işleyen kimse
- KURAKLIK
-
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- KURNAZCA
-
-
[sıfat]
Kurnaza yakışır
- "Bizi aldatmak için onlar bu yolu tutmayı pek kurnazca bir şey zannetmişlerdir." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Kurnaz bir biçimde, kandırarak, aldatarak
-
[sıfat]
Kurnaza yakışır
- KUŞETSİZ
-
-
[sıfat]
Kuşeti olmayan
- "Kuşetsiz vagon."
-
[sıfat]
Kuşeti olmayan
- KULAKTAN
-
-
[zarf]
Sadece duyarak, dinleyerek
- "Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sadece duyarak, dinleyerek
- KURDURMA
-
-
[isim]
Kurdurmak işi
-
[isim]
Kurdurmak işi
- KUDURMAK
-
-
[nsz]
Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak
-
Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek
- "Kudurmuş bir heyecanla döndü." (Ömer Seyfettin)
-
Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak
- "Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese attırana kadar el birliğiyle çalışacağımıza söz veriyor muyuz?" (Haldun Taner)
-
Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek
- "Oraya üşüşen Avrupalılar, doymak bilmez kudurmuş bir açlıkla din kardeşlerimizin kanlarını emip dururlar." (Ömer Seyfettin)
-
Çok kızmak, öfkelenmek
-
[nsz]
Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak
- KURSAKLI
-
-
[sıfat]
Kursağı olan
- "Kursaklı düdük."
-
Guatr hastalığı olan (kimse)
-
[sıfat]
Kursağı olan
- KURULAMA
-
-
[isim]
Kurulamak işi
-
[isim]
Kurulamak işi
- KURUTUCU
-
-
[isim]
Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
- "Çamaşır kurutucusu. Saç kurutucusu."
-
Boya ve parlatıcıların çabuk kurumalarını sağlamak amacıyla içlerine katılan madde
-
[isim]
Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
- KURGUSUZ
-
-
[sıfat]
Kurgusu olmayan
-
[sıfat]
Kurgusu olmayan
- KUVVETLE
-
-
[zarf]
Güçlü ve sağlam bir biçimde
-
Üzerinde durarak, direnerek
- "Kuvvetle iddia edilebilir."
-
[zarf]
Güçlü ve sağlam bir biçimde
- KUŞAKSIZ
-
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
- KULLAŞMA
-
-
[isim]
Kullaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Kullaşmak işi veya durumu
- KURTARMA
-
-
[isim]
Kurtarmak işi
-
[isim]
Kurtarmak işi
- KURSİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kurs öğrencisi
-
[isim]
Kurs öğrencisi
- KUKULETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık
-
[isim]
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık
- KULLANIM
-
-
[isim]
Kullanma, yararlanma, tasarruf
-
[isim]
Kullanma, yararlanma, tasarruf