Başında ku olan 8 harfli 109 kelime var. Ku ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ku olan kelimeler listesine ya da sonu ku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ku bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUTLANIŞ

  1. [isim] Kutlanma işi veya biçimi

KURTULUŞ

  1. [isim] Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
    • "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
  2. Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
    • "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."

KURŞUNCU

  1. [isim] Kurşun satan veya işleyen kimse
  2. Kurşun döken kimse

KURAKLIK

  1. [isim] Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
    • "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)

KURNAZCA

  1. [sıfat] Kurnaza yakışır
    • "Bizi aldatmak için onlar bu yolu tutmayı pek kurnazca bir şey zannetmişlerdir." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. [zarf] Kurnaz bir biçimde, kandırarak, aldatarak

KUŞETSİZ

  1. [sıfat] Kuşeti olmayan
    • "Kuşetsiz vagon."

KULAKTAN

  1. [zarf] Sadece duyarak, dinleyerek
    • "Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş." (Refik Halit Karay)

KURDURMA

  1. [isim] Kurdurmak işi

KUDURMAK

  1. [nsz] Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak
  2. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek
    • "Kudurmuş bir heyecanla döndü." (Ömer Seyfettin)
  3. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak
    • "Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese attırana kadar el birliğiyle çalışacağımıza söz veriyor muyuz?" (Haldun Taner)
  4. Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek
    • "Oraya üşüşen Avrupalılar, doymak bilmez kudurmuş bir açlıkla din kardeşlerimizin kanlarını emip dururlar." (Ömer Seyfettin)
  5. Çok kızmak, öfkelenmek

KURSAKLI

  1. [sıfat] Kursağı olan
    • "Kursaklı düdük."
  2. Guatr hastalığı olan (kimse)

KURULAMA

  1. [isim] Kurulamak işi

KURUTUCU

  1. [isim] Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
    • "Çamaşır kurutucusu. Saç kurutucusu."
  2. Boya ve parlatıcıların çabuk kurumalarını sağlamak amacıyla içlerine katılan madde

KURGUSUZ

  1. [sıfat] Kurgusu olmayan

KUVVETLE

  1. [zarf] Güçlü ve sağlam bir biçimde
  2. Üzerinde durarak, direnerek
    • "Kuvvetle iddia edilebilir."

KUŞAKSIZ

  1. [sıfat] Kuşağı olmayan

KULLAŞMA

  1. [isim] Kullaşmak işi veya durumu

KURTARMA

  1. [isim] Kurtarmak işi

KURSİYER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kurs öğrencisi

KUKULETA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık

KULLANIM

  1. [isim] Kullanma, yararlanma, tasarruf

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü