Başında koku olan 20 kelime var. Koku ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde koku olan kelimeler listesine ya da sonu koku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında koku bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KOKULANDIRMAK
KOKULANDIRMA
KOKUŞTURMAK
KOKULANMAK, KOKUŞTURMA, KOKUSUZLUK
KOKUCULUK, KOKULANMA, KOKUÖLÇER
KOKURDAN, KOKUŞMAK, KOKUTMAK
KOKUŞMA, KOKUŞUK, KOKUSUZ, KOKUTMA
KOKUCU, KOKULU
KOKUŞ
KOKU
K K O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
KOKU
3 Harfli Kelimeler
KOK
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOKULANDIRMAK
-
-
[-i]
Özel bir koku kazandırmak
-
[-i]
Özel bir koku kazandırmak
- KOKULANDIRMA
-
-
[isim]
Kokulandırmak işi
-
Özel bir koku vermek için bir ürüne kokulu bir madde katarak arıtma işlemi
-
[isim]
Kokulandırmak işi
- KOKUŞTURMAK
-
-
[-i]
Kokuşmasına sebep olmak
-
[-i]
Kokuşmasına sebep olmak
- KOKUŞTURMA
-
-
[isim]
Kokuşturmak işi veya durumu
-
[isim]
Kokuşturmak işi veya durumu
- KOKULANMAK
-
-
[nsz]
Koku sürünmek
-
[nsz]
Koku sürünmek
- KOKUSUZLUK
- ...
- KOKULANMA
-
-
[isim]
Kokulanmak işi
-
[isim]
Kokulanmak işi
- KOKUCULUK
- ...
- KOKUÖLÇER
- ...
- KOKURDAN
-
-
[isim]
Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi
-
[isim]
Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi
- KOKUTMAK
-
-
[-i]
Hoş olmayan bir koku bırakmak
- "Sigara elimi kokuttu."
-
Bozulup kokmasına neden olmak, kokuşturmak
- "Eti kokutmak."
-
Bir işi uzatarak çıkmaza sokmak
-
[-i]
Hoş olmayan bir koku bırakmak
- KOKUŞMAK
-
-
[nsz]
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek
- "Çöpler kokuşmuş."
-
Kişi, toplum vb. bozularak özelliğini yitirmek, tefessüh etmek
-
Koklaşmak
- "Öpüşürken, kokuşurken çıkageldi kocası..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek
- KOKUTMA
-
-
[isim]
Kokutmak işi
-
[isim]
Kokutmak işi
- KOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Kokusu olmayan
-
[sıfat]
Kokusu olmayan
- KOKUŞMA
-
-
[isim]
Kokuşmak işi
-
[isim]
Kokuşmak işi
- KOKUŞUK
-
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
-
Kokmuş
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
- KOKUCU
-
-
[isim]
Koku yapan veya satan kimse
-
[isim]
Koku yapan veya satan kimse
- KOKULU
-
-
[sıfat]
Kokusu olan
- "Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerinde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kokusu olan
- KOKUŞ
-
-
[isim]
Kokma işi veya biçimi
-
[isim]
Kokma işi veya biçimi
- KOKU
-
-
[isim]
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
- "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bir yerden kokusu çıkarsa baban vasıtasıyla önlemek isteyecekler." (Sabahattin Ali)
- "O yokken anası tarafından gönderildiğine şüphe olmayan bütün bu şeylere anasının kokusu sinmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Yaz yağmuru yağdığı vakit burada toprağın güzel kokusunu duymak mümkündür." (Memduh Şevket Esendal)
-
Güzel kokmak için sürülen esans
- "Koku sürünmek."
- "Yılların gazetecisisin oğlum, iyi haberin kokusunu kilometrelerce uzaktan alırsın." (Ahmet Ümit)
-
Belirti, işaret
- "Ortalıkta bir savaş kokusu var."
-
[isim]
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu