Sonunda kit olan 20 kelime var. KİT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kit olan kelimeler listesine ya da başında kit olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
LANARKİT, MÜNEKKİT, MUVAKKİT
MALAKİT, MUTEKİT
KELKİT, KİRKİT, TENKİT, TRAKİT
DİKİT, LİKİT, NAKİT, ORKİT, RAKİT, SAKİT, TEKİT, VAKİT
AKİT, EKİT
KİT
K T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KİT, TİK
2 Harfli Kelimeler
İT, Kİ, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜNEKKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci
- "Bir münekkidin oturup okuyup uğraşacağı bir konuyu ben oturup nasıl yazayım?" (Yaşar Nabi Nayır)
-
[isim]
Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci
- MUVAKKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse
-
[isim]
Güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse
- LANARKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hidratlı doğal kurşun sülfat
-
[isim]
Hidratlı doğal kurşun sülfat
- MUTEKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeye inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar
-
[sıfat]
Bir şeye inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar
- MALAKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı
-
[isim]
Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı
- TENKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eleştirme, eleştiri
- "Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir." (Ahmet Muhip Dranas)
- "Bir kitabı tenkit edebilmek için ilk şart o kitabı başından sonuna kadar okumaktır." (Orhan Veli Kanık)
-
Eleştiri
-
[isim]
Eleştirme, eleştiri
- KİRKİT
-
-
[isim]
Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden veya ağaçtan yapılmış dişli araç
- "Kirkit bıçak sesleri hep bir anda kesildi." (Ömer Bedrettin Uşaklı)
-
[isim]
Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden veya ağaçtan yapılmış dişli araç
- KELKİT
- ...
- TRAKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü
-
[isim]
Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü
- LİKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sıvı, akışkan
- "Likit gaz."
-
[isim]
Nakit
-
[sıfat]
Sıvı, akışkan
- NAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para, akçe
-
Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit
-
[isim]
Para, akçe
- TEKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma, üsteleme
- "Bu sözü bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma, üsteleme
- VAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zaman
- "Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok." (Burhan Felek)
-
Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler
- "Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil."
-
Çağ
- "Vaktin bilginleri."
-
Belirlenmiş olan zaman
- "Kâhya - vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi - demişti." (Samim Kocagöz)
-
Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz
-
Geçim, para bakımından elverişli durum
- "Onun bu kadar para vermeye vakti yok."
-
[isim]
Zaman
- ORKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi
-
[isim]
Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi
- SAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Susmuş, sessiz
- "Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu." (Peyami Safa)
-
Susmuş, sessiz
- DİKİT
-
-
[isim]
Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru oluşan kalker birikintisi, stalagmit
-
[isim]
Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru oluşan kalker birikintisi, stalagmit
- RAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Durgun (su)
-
[sıfat]
Durgun (su)
- AKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözleşme
-
Nikâh
-
[isim]
Sözleşme
- EKİT
- ...
- KİT
-
-
[isim]
Macun
-
[isim]
Macun