Başında kep olan 24 kelime var. Kep ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kep olan kelimeler listesine ya da sonu kep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kep bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KEPÇEKUYRUK, KEPEKLENMEK
KEPÇEBURUN, KEPÇELEMEK, KEPEKÇİLİK, KEPEKLENME
KEPAZELİK, KEPÇELEME
KEPBASTI, KEPEKSİZ
KEPÇELİ, KEPEKÇİ, KEPEKLİ, KEPENEK
KEPAZE, KEPENK, KEPMEK, KEPSUT
KEPÇE, KEPEK, KEPEZ, KEPİR, KEPME
KEP
E K P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KEP, PEK
2 Harfli Kelimeler
EK, KE, PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEPEKLENMEK
-
-
[nsz]
Başta kepek oluşmak
-
Elma, susuz ve tatsız duruma gelmek
- "Bu elma kepeklenmiş, çok tatsız."
-
[nsz]
Başta kepek oluşmak
- KEPÇEKUYRUK
-
-
[sıfat]
Başkalarının sırtından geçinen (kimse)
-
[sıfat]
Başkalarının sırtından geçinen (kimse)
- KEPÇEBURUN
-
-
[isim]
Bir çeşit yaban ördeği
-
[isim]
Bir çeşit yaban ördeği
- KEPEKÇİLİK
-
-
[isim]
Kepekçi olma durumu
-
[isim]
Kepekçi olma durumu
- KEPÇELEMEK
-
-
[-i]
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak
-
[-i]
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak
- KEPEKLENME
-
-
[isim]
Kepeklenmek işi
-
[isim]
Kepeklenmek işi
- KEPAZELİK
-
-
[isim]
Kepaze olma durumu veya kepazece davranış, maskaralık, rezalet
- "Sevda denilen kepazelik benim de başımda..." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Kepaze olma durumu veya kepazece davranış, maskaralık, rezalet
- KEPÇELEME
-
-
[isim]
Kepçelemek işi
-
[isim]
Kepçelemek işi
- KEPEKSİZ
-
-
[sıfat]
Kepeği olmayan
-
[sıfat]
Kepeği olmayan
- KEPBASTI
-
-
[isim]
Çift katlı büyük dalyan ağı
-
[isim]
Çift katlı büyük dalyan ağı
- KEPÇELİ
-
-
[sıfat]
Kepçesi olan
-
[sıfat]
Kepçesi olan
- KEPEKÇİ
-
-
[isim]
Kepek satan kimse
-
[isim]
Kepek satan kimse
- KEPEKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde kepeği olan
- "Kepekli un. Kepekli ekmek."
-
Üzerinde kepek oluşmuş olan
- "Kepekli saçlar."
-
Un gibi, susuz ve tatsız (elma)
-
[sıfat]
İçinde kepeği olan
- KEPENEK
-
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
- KEPENK
-
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- "Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- KEPMEK
-
-
[nsz]
Çökmek, yıkılmak
-
[nsz]
Çökmek, yıkılmak
- KEPSUT
- ...
- KEPAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Niteliksiz, değersiz
- "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Onu kepaze etmek için bu rolü vermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Utanmaz, rezil
-
Gülünç
-
[isim]
Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı
-
[sıfat]
Niteliksiz, değersiz
- KEPİR
-
-
[isim]
Çorak, çamurlu, verimsiz toprak
-
[isim]
Çorak, çamurlu, verimsiz toprak
- KEPÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık
- "Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Bu kaşığın alabildiği miktarda olan
- "Tabağına iki kepçe çorba koydu."
-
Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık
-
Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ
-
Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, iki veya daha çok çeneden oluşmuş motorlu araç
-
[sıfat]
Bu aracın alabildiği miktarda olan
-
Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı
-
Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu
-
[isim]
Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık