Başında kep olan 24 kelime var. Kep ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kep olan kelimeler listesine ya da sonu kep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kep bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

KEPÇEKUYRUK, KEPEKLENMEK

10 Harfli Kelimeler

KEPÇEBURUN, KEPÇELEMEK, KEPEKÇİLİK, KEPEKLENME

9 Harfli Kelimeler

KEPAZELİK, KEPÇELEME

8 Harfli Kelimeler

KEPBASTI, KEPEKSİZ

7 Harfli Kelimeler

KEPÇELİ, KEPEKÇİ, KEPEKLİ, KEPENEK

6 Harfli Kelimeler

KEPAZE, KEPENK, KEPMEK, KEPSUT



5 Harfli Kelimeler

KEPÇE, KEPEK, KEPEZ, KEPİR, KEPME

3 Harfli Kelimeler

KEP


Kelime bulma makinesi

E K P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KEP, PEK

2 Harfli Kelimeler

EK, KE, PE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEPEKLENMEK

  1. [nsz] Başta kepek oluşmak
  2. Elma, susuz ve tatsız duruma gelmek
    • "Bu elma kepeklenmiş, çok tatsız."

KEPÇEKUYRUK

  1. [sıfat] Başkalarının sırtından geçinen (kimse)

KEPÇEBURUN

  1. [isim] Bir çeşit yaban ördeği

KEPEKÇİLİK

  1. [isim] Kepekçi olma durumu

KEPÇELEMEK

  1. [-i] Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak

KEPEKLENME

  1. [isim] Kepeklenmek işi

KEPAZELİK

  1. [isim] Kepaze olma durumu veya kepazece davranış, maskaralık, rezalet
    • "Sevda denilen kepazelik benim de başımda..." (Aka Gündüz)

KEPÇELEME

  1. [isim] Kepçelemek işi

KEPEKSİZ

  1. [sıfat] Kepeği olmayan

KEPBASTI

  1. [isim] Çift katlı büyük dalyan ağı

KEPÇELİ

  1. [sıfat] Kepçesi olan

KEPEKÇİ

  1. [isim] Kepek satan kimse

KEPEKLİ

  1. [sıfat] İçinde kepeği olan
    • "Kepekli un. Kepekli ekmek."
  2. Üzerinde kepek oluşmuş olan
    • "Kepekli saçlar."
  3. Un gibi, susuz ve tatsız (elma)

KEPENEK

  1. [isim] Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)

KEPENK

  1. [isim] İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
    • "Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)

KEPMEK

  1. [nsz] Çökmek, yıkılmak

KEPSUT
...
KEPAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Niteliksiz, değersiz
    • "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Onu kepaze etmek için bu rolü vermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Utanmaz, rezil
  3. Gülünç
  4. [isim] Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı

KEPİR

  1. [isim] Çorak, çamurlu, verimsiz toprak

KEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık
    • "Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı." (Nezihe Araz)
  2. [sıfat] Bu kaşığın alabildiği miktarda olan
    • "Tabağına iki kepçe çorba koydu."
  3. Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık
  4. Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ
  5. Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, iki veya daha çok çeneden oluşmuş motorlu araç
  6. [sıfat] Bu aracın alabildiği miktarda olan
  7. Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı
  8. Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü