Başında karı olan 65 kelime var. Karı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde karı olan kelimeler listesine ya da sonu karı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında karı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KARINCAİNCİTMEZ, KARIŞTIRABİLMEK, KARIŞTIRIVERMEK
KARIŞABİLİRLİK, KARIŞTIRABİLME, KARIŞTIRICILIK, KARIŞTIRIVERME
KARINCALANMAK, KARIŞTIRILMAK
KARINCAEZMEZ, KARINCALANIŞ, KARINCALANMA, KARINCASEVER, KARINCAYİYEN, KARIŞABİLMEK, KARIŞIVERMEK, KARIŞTIRILMA
KARINCAKUŞU, KARINDAŞLIK, KARIŞABİLME, KARIŞIVERME, KARIŞTIRICI, KARIŞTIRMAK
KARIKLAMAK, KARILAŞMAK, KARINCALAR, KARINCASIZ, KARINLAMAK, KARIŞIKLIK, KARIŞILMAK, KARIŞLAMAK, KARIŞTIRIŞ, KARIŞTIRMA
KARIKADİM, KARIKLAMA, KARILAŞMA, KARINCALI, KARINLAMA, KARINTASI, KARIŞILMA, KARIŞLAMA
KARIKMAK, KARILMAK, KARINCIK, KARINDAŞ, KARINMAK, KARIŞMAK
KARIKMA, KARILIK, KARILMA, KARIMAK, KARINCA, KARINLI, KARINMA, KARINSA, KARINTI, KARIŞIK, KARIŞIM, KARIŞMA
KARILI, KARIMA
KARIK, KARIN, KARIŞ
KARI
A I K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ARIK, IRAK, KARI, RAKI
3 Harfli Kelimeler
AKI, ARI, ARK, IRA, IRK, KAR, KIR
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, IR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARIŞTIRIVERMEK
- ...
- KARINCAİNCİTMEZ
-
-
[sıfat]
Karıncaezmez
-
[sıfat]
Karıncaezmez
- KARIŞTIRABİLMEK
- ...
- KARIŞTIRIVERME
- ...
- KARIŞTIRABİLME
- ...
- KARIŞTIRICILIK
-
-
[isim]
Karıştırıcı olma durumu, fitnecilik
-
[isim]
Karıştırıcı olma durumu, fitnecilik
- KARIŞABİLİRLİK
- ...
- KARIŞTIRILMAK
-
-
[nsz]
Karıştırma işi yapılmak
-
[nsz]
Karıştırma işi yapılmak
- KARINCALANMAK
-
-
[nsz]
Bir yere, bir şey üzerine karınca üşüşmek
-
Vücudun bir yerindeki uyuşukluktan sonra, kan dolaşımının başlamasıyla o yerde karıncalar dolaşır gibi bir izlenim uyanmak
- "Adamcağızın ara sıra ayakları karıncalandıkça dolaşacak bir yeri bile yok." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Metal yüzeylerde pas yüzünden yer yer ufak delikler oluşmak
-
Aşırı zihin yorgunluğundan dolayı bir şeyi, bir durumu kavramada zorluk çekmek
- "Satırlar gözünün önünden silinir, gelecekle ilgili düşüncelerim karıncalanırdı." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Bir yere, bir şey üzerine karınca üşüşmek
- KARIŞIVERMEK
- ...
- KARINCAYİYEN
-
-
[isim]
Karıncayiyengillerden, Avustralya'da yaşayan, karıncayla beslenen bir memeli türü, karınca kuşu (Echidna acule ata)
-
[isim]
Karıncayiyengillerden, Avustralya'da yaşayan, karıncayla beslenen bir memeli türü, karınca kuşu (Echidna acule ata)
- KARINCALANIŞ
-
-
[isim]
Karıncalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Karıncalanma işi veya biçimi
- KARINCASEVER
-
-
[isim]
Karınca yiyerek beslenen ve karınca yuvası çevresinde yaşayan böcek
-
[isim]
Karınca yiyerek beslenen ve karınca yuvası çevresinde yaşayan böcek
- KARIŞTIRILMA
-
-
[isim]
Karıştırılmak işi
-
[isim]
Karıştırılmak işi
- KARINCAEZMEZ
-
-
[sıfat]
Çok merhametli, ince duygulu (kimse), karıncaincitmez
-
Yavaş hareket eden
-
[sıfat]
Çok merhametli, ince duygulu (kimse), karıncaincitmez
- KARINCALANMA
-
-
[isim]
Karıncalanmak işi
- "Bütün vücudunda hatta kemiklerinin ve karnının içinde garip bir titreme, karıncalanma, buruk bir ürperme var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Karıncalanmak işi
- KARIŞABİLMEK
- ...
- KARINCAKUŞU
- ...
- KARIŞTIRICI
-
-
[isim]
İki veya daha çok maddeyi birbiri içinde dağıtmaya, karıştırmaya yarayan araçların genel adı
-
Çeşitli besin maddelerini karıştırma ve çarpma işinde kullanılan araç veya alet
-
[sıfat]
Ortalığı birbirine katan, fitneci, müfsit
-
[isim]
İki veya daha çok maddeyi birbiri içinde dağıtmaya, karıştırmaya yarayan araçların genel adı
- KARIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Karışma işini yaptırmak
-
[-i]
İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
- "Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek
- "Pilavı karıştırmak."
-
[-i]
Kurcalamak, oynamak
-
[-i]
Göz atmak, araştırmak, incelemek
- "... saatlerce, istediğim kitapları, divanları, Servetifünun koleksiyonlarını karıştırdım." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Üstünkörü okumak
- "Verdiğim cevapları dinlemiyor gibi dalgın, parmaklarıyla bir risaleyi karıştırıyordu." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Ayırt edememek, tam olarak seçememek
- "Siz düşle gerçeği birbirine karıştırıyorsunuz."
-
[-i]
Karışma işini yaptırmak