Başında kar olan 8 harfli 82 kelime var. Kar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kar olan kelimeler listesine ya da sonu kar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARK, KAR
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARAÇALI
-
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
-
İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
- KARARMAK
-
-
[nsz]
Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
-
Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak
- "Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı." (Peyami Safa)
-
Ateş sönmeye yüz tutmak
-
Kederlenmek, canı sıkılmak
-
Niteliğini yitirmek
- "Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
- KARINDAŞ
-
-
[isim]
Kardeş
-
[isim]
Kardeş
- KARAEVLİ
- ...
- KARDEŞLİ
-
-
[sıfat]
Kardeşi olan
-
[sıfat]
Kardeşi olan
- KARBONAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Karbonik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuzların genel adı
-
Sodyum bikarbonat
-
Genellikle sindirimi kolaylaştırmak için suya katılan kimyasal birleşim
- "Daha sonra karbonat yerine asit borik yutmak suretiyle bir sersemlik ettim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Karbonik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuzların genel adı
- KARACASU
- ...
- KARAİĞNE
-
-
[isim]
Bir çeşit iğneli karınca
-
[isim]
Bir çeşit iğneli karınca
- KARIŞMAK
-
-
[-e]
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
- "Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Düzensiz, dağınık olmak
- "Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa karışmış bir hâlde geldi." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bulanmak, duruluğunu yitirmek
- "Hava birden karıştı. Zihnim karıştı."
-
[nsz]
Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek
- "Kaymakam işin karıştığını anlayarak..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Müdahale etmek, araya girmek
- "Sokakta herkes kadın kıyafetine karışmak hakkını kendinde görürdü." (Falih Rıfkı Atay)
-
Engellemek, araya girmek
-
Bir araya gelmek, katılmak
- "Bingazi'deki muharebeye karışmak için beraber yola çıktığım arkadaş Kahire'de hastalanmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak
- "Ben, dedim, başkalarının soy adlarına nasıl karışabilirim?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak
- "Bu işe belediye karışır."
-
[-e]
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
- KARARGAH
- ...
- KARNAVAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi
-
Bu dönemde yapılan eğlence
-
[isim]
Hristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi
- KARAYAKA
-
-
[isim]
Doğu Karadeniz kıyı bölgesinde yetişen, uzun kuyruklu, beyaz renkli koyun türü
-
[isim]
Doğu Karadeniz kıyı bölgesinde yetişen, uzun kuyruklu, beyaz renkli koyun türü
- KARTONET
- ...
- KARAMBOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bilardo oyununda isteka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması
-
Çarpışma, birbirine çarpma
-
Karışıklık, karmaşa
-
[isim]
Bilardo oyununda isteka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması
- KARAMELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Eritilmiş ve birazı yakılmış şekerle yapılan şekerleme
-
[isim]
Eritilmiş ve birazı yakılmış şekerle yapılan şekerleme
- KARBONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Karbonla ilgili olan
-
[sıfat]
Karbonla ilgili olan
- KARPUZLU
- ...
- KARTALOZ
-
-
[sıfat]
Kartaloş
- "Bana öyle geliyor ki bir kartaloz herif bir çocuk rolü oynuyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kartaloş
- KARATECİ
-
-
[isim]
Karate yapan kimse
-
[isim]
Karate yapan kimse
- KARANFİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
-
Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç (Caryophyllus aromaticus)
-
Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
- "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)