Sonunda k olan 7 harfli 1098 kelime var. K harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da başında k harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BULAŞIK
-
-
[isim]
Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
- "Tava indirilir, tepsilere dökülür, tepsiler güneşe konur, yıkanacak bulaşıklar kuyu başına götürülür." (Memduh Şevket Esendal)
-
İz, etki, kalıntı
- "Daha balayının bulaşığı geçmedi." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Kirli
- "Bulaşık kap."
-
[sıfat]
Düzensiz, karışık
- "Bu karmakarışık ve bulaşık âlemi kendi hâline bırakırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yapışkan, sulu
- "Bulaşık adam."
-
[isim]
Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
- CANİLİK
-
-
[isim]
Cani olma durumu
-
[isim]
Cani olma durumu
- GÖZENEK
-
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
-
Pencere
-
Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur
-
Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame
-
Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame
-
Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
- KIRKLIK
-
-
İçinde kırk tane bulunan
- "Kırklık paket."
-
Kırk yaş dolaylarında bulunan (kimse)
- "Yalnız yüzünün bir yanı muharebede yanmış kırklık bir memurun ne düşündüğünü anlamak kabil değildir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kırk para
-
[isim]
Doğacak çocuk için hazırlanan bez veya giysi
-
İçinde kırk tane bulunan
- KORUNAK
-
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
-
Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
- "Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok." (Turan Oflazoğlu)
-
Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
- MELEMEK
-
-
[nsz]
Koyun, kuzu veya keçi bağırmak
-
[nsz]
Koyun, kuzu veya keçi bağırmak
- NEOZOİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Üçüncü ve dördüncü zamanla ilgili
-
[sıfat]
Üçüncü ve dördüncü zamanla ilgili
- ÖVÜLMEK
-
-
[nsz]
Övme işine konu olmak
- "Hani beklediğim övülmek, teşekkür filan olsa içim yanmaz" (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Övme işine konu olmak
- BÜĞEMEK
-
-
[-i]
Suyu önüne bent yaparak toplamak
-
[-i]
Suyu önüne bent yaparak toplamak
- FANATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bağnaz
- "Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bağnaz
- KOKUŞUK
-
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
-
Kokmuş
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
- LİRALIK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir lira değerinde olan
- "Beş milyon liralık alışveriş. On milyon liralık kumaş."
-
[isim]
Lira
-
[sıfat]
Herhangi bir lira değerinde olan
- BOZUŞUK
-
-
[sıfat]
Araları açılmış, bozulmuş olan
-
[sıfat]
Araları açılmış, bozulmuş olan
- FARIMAK
-
-
[nsz]
Güçsüz düşmek, yorulmak
-
Eskimek, yıpranmak
-
Vazgeçmek, usanmak
- "Sakin olsam bu sevdadan farısam / Balsız kovan gibi bomboş olurum." (Âşık Veysel)
-
Kocamak, yaşlanmak, ihtiyarlamak
-
[nsz]
Güçsüz düşmek, yorulmak
- GÖRELİK
-
-
[isim]
Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite
-
[isim]
Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite
- İLAÇLIK
-
-
[sıfat]
İlaç yapmak için ayrılmış, ilaç yapmaya yarar
-
[sıfat]
İlaç yapmak için ayrılmış, ilaç yapmaya yarar
- KORULUK
-
-
[isim]
Koru durumunda olan sık ağaçlı yer
-
[isim]
Koru durumunda olan sık ağaçlı yer
- ŞAKİLİK
-
-
[isim]
Haydutluk
-
[isim]
Haydutluk
- YAĞILIK
-
-
[isim]
Düşmanlık
-
[isim]
Düşmanlık
- AMFİBİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İki yaşamlı
-
[sıfat]
İki yaşamlı