Sonunda k olan 7 harfli 1098 kelime var. K harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da başında k harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AHLAMAK
-
-
[nsz]
İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak
- "Sabahtan beri sıkıntıdan ahladı durdu."
-
[nsz]
İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak
- ATATÜRK
- ...
- KİŞİLİK
-
-
[isim]
Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet
- "Herkes, kişiliğine bağlı dokunulmaz, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir." (Anayasa)
-
İnsanlara yakışacak durum ve davranış
-
Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü
-
[sıfat]
Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda olan
- "Bir kişilik yemek. İki kişilik yer."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda kişiden oluşan
- "Biz, kadın, kız ve çocuk, on altı kişilik bir kafile olduk." (Aka Gündüz)
-
Yabanlık
-
[isim]
Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet
- KOFALIK
-
-
[isim]
Kofanın çok bulunduğu yer
-
[isim]
Kofanın çok bulunduğu yer
- NÖROTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sinir sisteminde rahatsızlığı olan kimse
-
[sıfat]
Sinir sistemi üzerinde etki yapan
-
[isim]
Sinir sisteminde rahatsızlığı olan kimse
- OĞULCUK
-
-
[isim]
Oğul sözünün sevgi bildiren küçültme veya okşama biçimi
-
Döllenmiş yumurtacığın gelişmeye başladığı andan dölüt olmasına kadar geçen süredeki adı, rüşeym, embriyo
-
Bitki tohumlarında bir kökçük ile bir filizcikten oluşan ana bölüm
-
[isim]
Oğul sözünün sevgi bildiren küçültme veya okşama biçimi
- ONULMAK
-
-
[-den]
Onma işine konu olmak
- "Bu dertten kolay kolay onulmaz."
-
[-den]
Onma işine konu olmak
- RAZILIK
- ...
- AZALMAK
-
-
[nsz]
Az denecek bir miktara inmek
-
Eskisinden az bir duruma gelmek
-
Etkisini yitirmek, hafiflemek
- "Sancısı azaldı."
-
[nsz]
Az denecek bir miktara inmek
- BOZUŞUK
-
-
[sıfat]
Araları açılmış, bozulmuş olan
-
[sıfat]
Araları açılmış, bozulmuş olan
- GEDALIK
- ...
- KINAMAK
-
-
[-i]
Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak
-
[-i]
Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak
- KÖSELİK
-
-
[isim]
Köse olma durumu
-
[isim]
Köse olma durumu
- ANILMAK
-
-
[nsz]
Anma işine konu olmak, hatırlanmak
- "Oğlakçı köyünün Kerem Dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Anma işine konu olmak, hatırlanmak
- ARIKLIK
-
-
[isim]
Zayıflık, sıskalık
-
[isim]
Zayıflık, sıskalık
- BULAMAK
-
-
[-i]
Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak
- "Balığı una bulamak."
-
Kirletmek
- "Çocuk üstünü başını çamura bulamış."
-
[-i]
Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak
- BULAŞIK
-
-
[isim]
Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
- "Tava indirilir, tepsilere dökülür, tepsiler güneşe konur, yıkanacak bulaşıklar kuyu başına götürülür." (Memduh Şevket Esendal)
-
İz, etki, kalıntı
- "Daha balayının bulaşığı geçmedi." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Kirli
- "Bulaşık kap."
-
[sıfat]
Düzensiz, karışık
- "Bu karmakarışık ve bulaşık âlemi kendi hâline bırakırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Yapışkan, sulu
- "Bulaşık adam."
-
[isim]
Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
- DEVELİK
-
-
[isim]
Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm
-
[isim]
Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm
- İDENTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Özdeş
-
[sıfat]
Özdeş
- ÖKSEMEK
-
-
[-i]
Özlemek, göreceği gelmek, istemek
-
[-i]
Özlemek, göreceği gelmek, istemek