Sonunda k olan 5 harfli 631 kelime var. K harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde k harfi olan kelimeler listesine ya da başında k harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇOMAK

  1. [isim] Ucu topuzlu değnek

EMZİK

  1. [isim] Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme
    • "Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler." (Arif Nihat Asya)
  2. Beslemek için süt çocuklarına meme yerine emdirilen ağzı kauçuklu süt şişesi, biberon
    • "Hem ağzımdan yaralandığımı, üç gün kapalı dudaklarımın arasından emzikle süt içtiğimi nasıl unutuyormuşum?" (Reşat Nuri Güntekin)
  3. İbrik, çaydanlık, testi vb. kapların, suyu azar azar akıtmaya yarayan içi delik uzantısı, ibik
    • "Çaydanlığın emziği tıkanmış."
  4. Sigara ağızlığı

İMLİK

  1. [isim] Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

KAZIK

  1. [isim] Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç
    • "Çadır kazığı."
    • "Hayvanı kazığa bağlamak."
    • "Bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu." (Ahmet Ümit)
    • "Dünyaya kim kazık dikecek?" (Ömer Seyfettin)
  2. Direk, sopa
  3. Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça
  4. [sıfat] Çok zor (soru, sınav vb.)
  5. Alışverişte aldatma, aldatılma
  6. Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
  7. İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
  8. Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası

KOKAK

  1. [sıfat] Kötü, pis kokan
    • "Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor." (Refik Halit Karay)

CIVIK

  1. [sıfat] Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış
    • "Cıvık kar."
    • "Cıvık hamur."
    • "Cıvık çamur."
  2. Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse)

ŞAYAK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
  2. Bu kumaştan yapılmış elbise
    • "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık." (Ömer Seyfettin)

AZOİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] En eski jeolojik sistem
  2. [sıfat] İçinde fosil bulunmayan (toprak)

ÇÖKÜK

  1. [sıfat] Çökmüş, çukurlaşmış, içeri çekilmiş
    • "Gençken de yanakları çökük, kuru bir adamdı." (Memduh Şevket Esendal)

CÜCÜK

  1. [isim] Filiz, tomurcuk
  2. Soğan, marul vb. katmerli bitkilerin en iç bölümü
  3. Bir şeyin küçüğü veya onu andıran bir parçası
  4. Kümes hayvanlarının yavrusu, civciv
  5. Kuş yavrusu

ÖRTÜK

  1. [sıfat] Örtülü, kapalı

HÖDÜK

  1. [sıfat] Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)
  2. Korkak, ürkek

KÖPÜK

  1. [isim] Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık
  2. Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını
    • "Kahve köpüğü."
  3. Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci
  4. Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın
  5. Hayvanların, bazı kez de insanların ağzında görülen salyamsı kabarcıklar
    • "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı." (Haldun Taner)

YELEK

  1. [isim] Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
    • "Sağ elini yelek cebine attı." (Ömer Seyfettin)
  2. Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy
    • "Ok yeleği."
  3. Kuş kanadının büyük tüyü, telek

FRANK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fransa, İsviçre, Belçika vb. ülkelerin para birimi

SÜZÜK

  1. [sıfat] Zayıf, güçsüz, süzgün
    • "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur." (Refik Halit Karay)
  2. Süzgünleşmiş, süzülmüş
    • "Uykudan uyandırılmış gibi gözleri süzük, döndü baktı." (Memduh Şevket Esendal)

AYMAK

  1. [nsz] Kendine gelmek, aklı başına gelmek, ayılmak
    • "... bırak gece yarısı hoşbeşi Allah aşkına, aydım artık gidip yatayım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [-i] Gerçeği anlamak

YASAK

  1. [isim] Bir işin yapılmasına karşı olan yasal veya yasa dışı engel, memnuiyet
    • "İçki yasağı. Av yasağı."
    • "Bu boyun bağı eskimiş ama bugünlük yasak savar."
  2. [sıfat] Yapılmaması istenmiş olan, yok, memnu, haram
    • "Bizim çocukluğumuzun şiirlerinde neşe yasak denecek kadar ayıptı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bunu da yasak savar gibi değil, yararlı olmak kaygısı ile yani özenle yapacaksınız." (Haldun Taner)

HANAK
...
İNFAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü