Başında içe olan 18 kelime var. İçe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde içe olan kelimeler listesine ya da sonu içe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında içe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İÇERİKSİZLİK
İÇEREBİLMEK
İÇEREBİLME
İÇEBİLMEK, İÇERİKSEL, İÇERİKSİZ, İÇERLEMEK, İÇERLEYİŞ
İÇEBİLME, İÇERİKLİ, İÇERLEME
İÇERLEK, İÇERMEK
İÇECEK, İÇERİK, İÇERME
İÇERİ
İÇEL
E Ç İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÇE, İÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İÇERİKSİZLİK
- ...
- İÇEREBİLMEK
- ...
- İÇEREBİLME
- ...
- İÇERİKSEL
- ...
- İÇERLEMEK
-
-
[-e]
İçin için öfkelenmek
- "Ufak çocukların cigara yakmak için yanaşmalarına içerlemişimdir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kırılmak, alınmak
-
[-e]
İçin için öfkelenmek
- İÇERİKSİZ
- ...
- İÇEBİLMEK
- ...
- İÇERLEYİŞ
-
-
[isim]
İçerleme işi veya biçimi
-
[isim]
İçerleme işi veya biçimi
- İÇERLEME
-
-
[isim]
İçerlemek işi
-
[isim]
İçerlemek işi
- İÇERİKLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir niteliği, özelliği içeren, muhtevalı
- "Bilimsel içerikli."
-
[sıfat]
Herhangi bir niteliği, özelliği içeren, muhtevalı
- İÇEBİLME
- ...
- İÇERMEK
-
-
[-i]
İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek
- "Yarım Adam adlı romanı ise kültür yoğunluğu içeren değerli bir denemedir." (Haldun Taner)
-
Bir şey, başka bir şeyin varlığını gerektirmek, biri ötekini ister istemez düşündürmek, tazammun etmek
- "Cins kavramları tür kavramlarını, tür kavramları birey kavramlarını içerir."
-
[-i]
İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek
- İÇERLEK
-
-
[sıfat]
Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan
- "İçerlek birahanenin uzun koridorunda kendimi çok yabancı buldum." (Peyami Safa)
-
İçine çökmüş, derinde olan
- "Siyah oyuklarında içerlek gözleri sağa sola çevrildi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan
- İÇECEK
-
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- "Burada yiyecek, içecek her şey var."
-
[sıfat]
İçilmeye elverişli
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- İÇERME
-
-
[isim]
İçermek işi, tazammun, ihtiva
-
[isim]
İçermek işi, tazammun, ihtiva
- İÇERİK
-
-
[isim]
Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf
- "Eğitimin yalnız yöntemlerini değil, içeriğini de gözden geçirmek, düzeltmek gerekmektedir."
-
Sözlü veya yazılı anlatımda verilmek istenen öz, düşünce, duygu ve imgelerin bütünü
-
Bir kelimenin veya kavramın anlamı
-
Herhangi bir ruhsal süreç veya düşünsel işlevi oluşturan ögelerin bütünü
-
[sıfat]
Bir cümle veya yargıda açıkça söylenmemekle birlikte var olduğu anlaşılabilen, zımni
-
[isim]
Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf
- İÇERİ
-
-
[isim]
İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
- "İçeriden sesler geliyor."
- "Bu işte bir milyar lira içeri girdim."
- "Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir taş merdivenden çıkıp yarı açık duran bir tahta kapıdan içeriye dalıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İç, iç yüzey
- "Odanın içerisi bu kadar adam almaz."
-
[sıfat]
İç yüzeyde, iç bölümde olan
- "İçeri odadan sesler geliyor."
-
[zarf]
İç yana, iç yana doğru
- "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
-
Gönül, yürek
-
Hapishane
-
[isim]
İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
- İÇEL
- ...