Sonunda iz olan 7 harfli 105 kelime var. İZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iz olan kelimeler listesine ya da başında iz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİYESİZ
-
-
[sıfat]
Biyesi olmayan, biye geçirilmemiş olan
-
[sıfat]
Biyesi olmayan, biye geçirilmemiş olan
- GEÇİNİZ
-
-
"bu söylediklerinizi kabul etmiyorum, daha mantıklı sözler söyleyin" anlamında kullanılan bir söz
- "Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." (Tarık Buğra)
- "Biz ev yaptırdık ama sen bize bakma; bizim paramız vardı. Geç efendim geç; bu işler sizin gibilerin harcı değil." (Nazım Kurşunlu)
- "Onun geçtiği yollardan geçtiğim için tahminlerim biraz daha kolaylaşıyor." (Haldun Taner)
-
bilgi yarışmalarında kendisinden sonraki yarışmacıya geçilmesini istemek için veya bir sonraki soruya geçmek için söylenen bir söz
- "İplik iğne deliğinden zor geçti."
-
"bu söylediklerinizi kabul etmiyorum, daha mantıklı sözler söyleyin" anlamında kullanılan bir söz
- JÖLESİZ
-
-
[sıfat]
Jölesi olmayan
-
[sıfat]
Jölesi olmayan
- HİPOFİZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Beynin alt bölmünde bulunan, salgısını kana vererek fizyolojik olaylarda önemli rol oynayan sinirsel organ
-
[isim]
Beynin alt bölmünde bulunan, salgısını kana vererek fizyolojik olaylarda önemli rol oynayan sinirsel organ
- ERENDİZ
- ...
- ASİTSİZ
- ...
- ZEDESİZ
-
-
[sıfat]
Zedelenmemiş
-
[sıfat]
Zedelenmemiş
- ÖNEMSİZ
-
-
[sıfat]
Önemi olmayan, ehemmiyetsiz
-
[sıfat]
Önemi olmayan, ehemmiyetsiz
- APSESİZ
- ...
- DİPFRİZ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Derin dondurucu
-
[isim]
Derin dondurucu
- MUACCİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sıkıntı veren, taciz eden, bıktıran, usandıran
- "Bu buhran tatsız, münasebetsiz, muacciz bir buhrandı." (Ömer Seyfettin)
-
Yapışkan, sırnaşık, ukala (kimse)
-
[sıfat]
Sıkıntı veren, taciz eden, bıktıran, usandıran
- EYERSİZ
-
-
[sıfat]
Eyer vurulmamış, sırtına eyer konulmamış (hayvan)
- "Hüseyin, yarı beline kadar çıplak, yanında duran eyersiz bir atı yelesinden tutmuş, duruyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Eyer vurulmamış, sırtına eyer konulmamış (hayvan)
- İÇKİSİZ
-
-
[sıfat]
İçki içmemiş olan
-
İçki içilmeyen
- "İçkisiz eğlence yeri."
-
[zarf]
İçki içmemiş olarak
-
[sıfat]
İçki içmemiş olan
- ÇARESİZ
-
-
[sıfat]
Çaresi bulunmayan, onulmaz
- "Çaresiz dert."
- "Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa İstanbul yolunu tutar." (Ömer Seyfettin)
-
Çare bulamayan (kimse), biçare
- "Viranelerde yemek için ot toplayan çaresiz kadınlarla konuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
İster istemez
- "Bu olmayınca da işi çaresiz komisyonculuğa dökmüştü." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çaresi bulunmayan, onulmaz
- AKDENİZ
- ...
- HAMİSİZ
-
-
[sıfat]
Koruyucusu, kayıranı olmayan
- "Kayınbabasının evinden kovulduktan sonra, karısından da ayrılmış bu yüzden hamisiz kalmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Koruyucusu, kayıranı olmayan
- HİLESİZ
-
-
[sıfat]
Hile yapmayan, düzen bilmeyen (kimse)
-
Hilesi olmayan, içine hile karışmamış
-
[sıfat]
Hile yapmayan, düzen bilmeyen (kimse)
- ESERSİZ
- ...
- ŞİRESİZ
- ...
- EDİMSİZ
-
-
[sıfat]
Edimi olmayan
-
[sıfat]
Edimi olmayan