Sonunda iz olan 5 harfli 49 kelime var. İZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iz olan kelimeler listesine ya da başında iz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VALİZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle yolculukta içine çamaşır vb. eşya konulan küçük el bavulu
- "Ufak bir iş de bulmuş, istasyonda valiz taşıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Genellikle yolculukta içine çamaşır vb. eşya konulan küçük el bavulu
- REMİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sembol, rumuz
- "Acaba iki kişi oturup birtakım remizler mi düşündüler?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sembol, rumuz
- TARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
-
[isim]
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
- GENİZ
-
-
[isim]
Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
- "Genzi iyice yanmıştı, konuşamıyordu, başını iki yana sarsarak niçin diye sordu." (Tarık Buğra)
- "Genzinden çıkardığı seslerle ağlama taklidi yapıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
- GERİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Lağım, keriz
-
[isim]
Lağım, keriz
- İPSİZ
-
-
[sıfat]
İpi olmayan
-
Haylaz, serseri, hayta
-
[sıfat]
İpi olmayan
- BENİZ
-
-
[isim]
Yüz
- "Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Necdet'in benzi atıyor, kesik kesik soluyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "O böyle söylerken yanında bulunanların benzi sararırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Benzi uçtu, dudaklarındaki gülümseme soldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yüz rengi
-
[isim]
Yüz
- ENSİZ
-
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- "Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." (Enis Behiç Koryürek)
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- EFRİZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Friz
-
[isim]
Friz
- EKSİZ
-
-
[sıfat]
Eki olmayan
-
[sıfat]
Eki olmayan
- BARİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık, göze çarpan, belirgin
- "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Açık, göze çarpan, belirgin
- REKİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dikme, saplama, kurma
-
[isim]
Dikme, saplama, kurma
- İÇSİZ
-
-
[sıfat]
İçi olmayan (taneli sebze veya kuru yemiş)
-
İç lastiği olmayan
-
Muhtevası olmayan, kuru, anlamsız
- "İçsiz bir ortamı sanatçılar da yadırgıyor, bu kurulaşmadan, yüzeyleşmeden onlar da yakınıyor." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İçi olmayan (taneli sebze veya kuru yemiş)
- EVSİZ
-
-
[sıfat]
Evi olmayan
- "Zavallı evsizler ne zaman başlarının üstünde bir dama kavuşacaklar, diye her ağızdan bir nakarat..." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Evi olmayan
- GEDİZ
- ...
- ETSİZ
-
-
[sıfat]
Eti olmayan
- "Etsiz yemek."
-
Kuru, sıska, zayıf
- "Onları bir başka küreden inmiş etsiz, kemiksiz, şeffaf birtakım varlıklar zannedeceksiniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Eti olmayan
- KİLİZ
-
-
[isim]
Hasır otu
-
[isim]
Hasır otu
- ÇEYİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelin için hazırlanan her türlü eşya, cihaz
- "Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir eve verilen Zeynep..." (Tarık Buğra)
- "Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Gelin için hazırlanan her türlü eşya, cihaz
- MATİZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi
-
[isim]
İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi
- TAVİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödün
- "Galiplerin yenilen devletlere hiçbir taviz vermeyecekleri hissediliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Ödün