Sonunda it olan 5 harfli 76 kelime var. İT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde it olan kelimeler listesine ya da başında it olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELİT
-
-
[isim]
Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom
- ""Tüm, parçaların her birinden büyüktür" sözü bir belittir."
-
[isim]
Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom
- GEOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yerkürenin geometrik olmayan gerçek biçimi
-
[isim]
Yerkürenin geometrik olmayan gerçek biçimi
- GOBİT
- ...
- REŞİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ergin
-
[sıfat]
Ergin
- BASİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı
- "Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kolay
- "En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi." (Haldun Taner)
-
Süssüz, gösterişsiz
- "Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı." (Aka Gündüz)
-
Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz
- "Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan
- "Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı
- ÇİVİT
-
-
[isim]
Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi renkli, sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya
- "Gömleğime yine çivit koymuş annem." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi renkli, sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya
- RAFİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde
-
[isim]
Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde
- ŞEDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yeğin, şiddetli
- "Bu şedit boğuşma yarım saatten ziyade sürdü." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yeğin, şiddetli
- VARİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olabileceği akla gelen
- "Bu sizin söylediğiniz varit değil."
- "İster birinci, ister ikinci ihtimal varit olsun, bunun o kadar önemi yoktur." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Olabileceği akla gelen
- SEYİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir topluluğun ileri gelen kişisi
-
Hz. Muhammed'in soyundan olan kimse
-
[isim]
Bir topluluğun ileri gelen kişisi
- CAMİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cansız
- "Bir kenara bırakılıvermek, bir camit eşya gibi ayak ucuyla itilmek ne korkunç." (Peyami Safa)
-
Donmuş
-
[sıfat]
Cansız
- TESİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutlama
-
[isim]
Kutlama
- MUHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevre, yöre, etraf
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre
- "Bir de şuuraltı dahi olsa muhitin onu göçüp giden, sönen bir insan telakki ettiğini hissetmiştim." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çevre, yöre, etraf
- KADİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- "Sıtmalı arabacıların titredikleri, cılız, kadidi çıkmış öküzlerin iç ezici bir şekilde düşündükleri görülürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İskelet
-
[sıfat]
Çok zayıf
- "Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- YİĞİT
-
-
[sıfat]
Güçlü ve yürekli, kahraman, alp
-
Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen (kimse)
- "O yiğit adamdır, gerçeği söylemekten çekinmez."
-
[isim]
Delikanlı, genç erkek
- "Yiğide ölüm geçine / Al beni zülfün ucuna / Sallanayım tel yerine." (Karacaoğlan)
-
[sıfat]
Güçlü ve yürekli, kahraman, alp
- LİMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sınır
-
[isim]
Sınır
- İSPİT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Jant
-
[isim]
Jant
- ZABİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker
- "Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak!" (Samim Kocagöz)
-
[sıfat]
Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran
-
[isim]
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker
- SİMİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek
-
Denizde kolayca yüzmeyi sağlayan halka biçiminde alet
-
İnce bulgur, düğürcük
-
[isim]
Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek
- SORİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öncül sayısı ikiden çok olan tasımsal çıkarım
- "A=B, B=C, C=D ise A=D'dir."
-
[isim]
Öncül sayısı ikiden çok olan tasımsal çıkarım