Sonunda it olan 5 harfli 76 kelime var. İT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde it olan kelimeler listesine ya da başında it olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YEZİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nefret edilen kimseler için kullanılan bir söz
- "Kolay canı çıkar mı o yezidin?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Hilekâr, sahtekâr
-
[isim]
Nefret edilen kimseler için kullanılan bir söz
- TESİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutlama
-
[isim]
Kutlama
- ZAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren (kimse)
- "Bu sualin karşısında, hakikati inkâr olunmuş bir zahit gibi doğruldu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren (kimse)
- REŞİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ergin
-
[sıfat]
Ergin
- CAMİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cansız
- "Bir kenara bırakılıvermek, bir camit eşya gibi ayak ucuyla itilmek ne korkunç." (Peyami Safa)
-
Donmuş
-
[sıfat]
Cansız
- LİKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sıvı, akışkan
- "Likit gaz."
-
[isim]
Nakit
-
[sıfat]
Sıvı, akışkan
- PELİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Meşe ağacı
-
Bu ağacın meyvesi, palamut
-
[isim]
Meşe ağacı
- MUHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevre, yöre, etraf
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre
- "Bir de şuuraltı dahi olsa muhitin onu göçüp giden, sönen bir insan telakki ettiğini hissetmiştim." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çevre, yöre, etraf
- TEYİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğrulama, doğruluğunu onaylama
- "Nitekim biraz evvelki sözleriniz de onu teyit ediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Doğrulama, doğruluğunu onaylama
- ÇİĞİT
-
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
- MÜFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlı, faydalı
-
Anlatan, ifade eden
-
[sıfat]
Yararlı, faydalı
- ÇİVİT
-
-
[isim]
Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi renkli, sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya
- "Gömleğime yine çivit koymuş annem." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi renkli, sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya
- ŞEDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yeğin, şiddetli
- "Bu şedit boğuşma yarım saatten ziyade sürdü." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yeğin, şiddetli
- ZABİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker
- "Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak!" (Samim Kocagöz)
-
[sıfat]
Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran
-
[isim]
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker
- İZMİT
- ...
- HAVİT
- ...
- LİPİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü
-
[isim]
Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü
- DÜNİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Temel maddesi olivin olan iri taneli kayaç
-
[isim]
Temel maddesi olivin olan iri taneli kayaç
- MUCİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse
-
[sıfat]
Yaratıcı, yaratan
-
[isim]
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse
- PİRİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü
-
[isim]
Birçok doğal maden sülfürü ve özellikle demir ve bakır sülfürü