Sonunda it olan 5 harfli 76 kelime var. İT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde it olan kelimeler listesine ya da başında it olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BASİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı
- "Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kolay
- "En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi." (Haldun Taner)
-
Süssüz, gösterişsiz
- "Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı." (Aka Gündüz)
-
Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz
- "Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan
- "Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı
- ŞEPİT
-
-
[isim]
Hamurdan çok ince açılarak sacda pişirilen ekmek
-
[isim]
Hamurdan çok ince açılarak sacda pişirilen ekmek
- KİLİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti
- "Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "O gün her tarafı kilit kürek altına aldı." (Ömer Seyfettin)
- "... evime kilit kürek ol diye onun sırtını okşar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka
-
Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık
-
[isim]
Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti
- CEDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yeni
-
[sıfat]
Yeni
- ÇİĞİT
-
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
- MÜFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlı, faydalı
-
Anlatan, ifade eden
-
[sıfat]
Yararlı, faydalı
- VAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zaman
- "Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok." (Burhan Felek)
-
Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler
- "Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil."
-
Çağ
- "Vaktin bilginleri."
-
Belirlenmiş olan zaman
- "Kâhya - vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi - demişti." (Samim Kocagöz)
-
Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz
-
Geçim, para bakımından elverişli durum
- "Onun bu kadar para vermeye vakti yok."
-
[isim]
Zaman
- ŞERİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
- "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dar, uzun kıyı parçası
- "Deniz şeridi. Kara şeridi."
-
Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
-
Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
- "Sol şerit geçişe ayrılmıştır."
-
Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan
-
[isim]
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
- LİPİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü
-
[isim]
Hayvan ve bitki dokularının eter, benzin, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü
- YEZİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nefret edilen kimseler için kullanılan bir söz
- "Kolay canı çıkar mı o yezidin?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Hilekâr, sahtekâr
-
[isim]
Nefret edilen kimseler için kullanılan bir söz
- ORKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi
-
[isim]
Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi
- SORİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öncül sayısı ikiden çok olan tasımsal çıkarım
- "A=B, B=C, C=D ise A=D'dir."
-
[isim]
Öncül sayısı ikiden çok olan tasımsal çıkarım
- RAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Durgun (su)
-
[sıfat]
Durgun (su)
- BARİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
-
[isim]
Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2
- SENİT
-
-
[isim]
Hamur tahtası
-
[isim]
Hamur tahtası
- SAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Susmuş, sessiz
- "Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu." (Peyami Safa)
-
Susmuş, sessiz
- ZABİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker
- "Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak!" (Samim Kocagöz)
-
[sıfat]
Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran
-
[isim]
Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker
- ŞEHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse
- "Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü." (Arif Nihat Asya)
- "Biraz sonra Veysel'in arkadaşlarından biri daha şehit oldu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Arkadaşı, düşmanlarla cenge varır ve şehit düşer." (Reşat Enis)
-
[isim]
Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse
- VAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir, tek
-
[sıfat]
Bir, tek
- RAFİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde
-
[isim]
Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde