Sonunda im olan 6 harfli 35 kelime var. İM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde im olan kelimeler listesine ya da başında im olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NEODİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 60, atom ağırlığı 144,3, yoğunluğu 6,96 olan, seryumdan daha sert bir element (simgesi Nd)
-
[isim]
Atom numarası 60, atom ağırlığı 144,3, yoğunluğu 6,96 olan, seryumdan daha sert bir element (simgesi Nd)
- DEVRİM
-
-
[isim]
Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik
-
İhtilal
- "Fransız devrimi."
-
İnkılap
-
Çevrilme, katlanma, bükülme
-
[isim]
Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik
- MÜSLİM
- ...
- ÇİMÇİM
- ...
- KARAİM
- ...
- EĞİTİM
-
-
[isim]
Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi
- "Mezun olduktan sonra yüksek eğitim için Lyon'a gönderilir." (Haldun Taner)
-
Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme, terbiye
- "Eğitim, bizim istediğimiz kalıplara göre adam yetiştirmek değildir." (Haldun Taner)
-
Eğitim bilimi
-
[isim]
Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi
- İŞİTİM
-
-
[isim]
İşitme duyusu, işitme yetisi
-
[isim]
İşitme duyusu, işitme yetisi
- AZİZİM
- ...
- MEVSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
- "Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zaman
- "Yağmur mevsimi. Fırtına mevsimi."
-
Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem
- "Kütahya'ya bir kiraz ve Bursa'ya bir şeftali mevsiminde gitmiştim." (Aka Gündüz)
-
Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezon
- "Tiyatro mevsimi."
-
Yaşam bölümü
- "Yaşamın kış mevsimi yaşlılıktır."
-
[isim]
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
- ESKRİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu
- MUZLİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karanlık
-
Gizli, belirsiz
-
[sıfat]
Karanlık
- İLETİM
-
-
[isim]
İletme işi
-
İletken şeylerden ısı veya elektriğin geçmesi
-
Isı yayımı
-
[isim]
İletme işi
- TAKSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Parçalara bölme, bölüştürme
- "Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." (Atilla İlhan)
-
Bölme
-
Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının içinden geldiği biçimde yaptığı müzik
- "Davullar çalarken, kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Parçalara bölme, bölüştürme
- TAKVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayıran yöntem
-
Bir yılın günlerini, aylarını, sayılı günlerini gösteren, değişik biçimlerde yapılmış çizelge veya defter
- "Takvimi iki gündür koparmadım." (Atilla İlhan)
-
Yapılacak bir işin türlü evrelerini zamana bağlı olarak gösteren program
-
[isim]
Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayıran yöntem
- SANKİM
- ...
- ERİŞİM
-
-
[isim]
Erişme işi
-
Belli iki yer arasında gidip gelebilme, ulaşım, muvasala
- "İki köy arasında erişim kesildi."
-
[isim]
Erişme işi
- TASMİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tasımlama
-
[isim]
Tasımlama
- BELKİM
- ...
- TANZİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıraya koyma, sıralama
-
Düzeltme, düzenleme, düzen verme, yoluna koyma
- "Beş on dakikada tanzim olunan ateş yağmurundan daha ulvi bir manzara..." (Aka Gündüz)
- "Memlekete su getirmek, elektrik yapmak için müthiş projeler tanzim ediyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sıraya koyma, sıralama
- MÜCRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Suçlu
-
[sıfat]
Suçlu