Başında if olan 5 harfli 11 kelime var. İf ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde if olan kelimeler listesine ya da sonu if ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında if bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İFRİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin
- "Masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Arzuma karşı konulunca ifrit kesildiğimi pek iyi bildiğinden ses çıkarmadı." (Refik Halit Karay)
-
Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse
-
[isim]
Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin
- İFLAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık
- "Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu." (Necati Cumalı)
- "Ayna ithal edermiş, sonra iflas etmiş, az buçuk oynatmış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yenilgiye uğrama, değerini yitirme
-
İşlevini veya görevini yapamama
-
[isim]
Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık
- İFADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatım
- "Güzel bir ifade."
- "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Komiser Efendi, masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Deyiş, söyleyiş
- "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." (Sermet Muhtar Alus)
- "Dostluk benim için çok şey ifade eder."
-
Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
- "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
- "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." (Atilla İlhan)
-
Dışa vurum
-
[isim]
Anlatım
- İFRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması
-
Salgı
-
[isim]
Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması
- İFSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
-
Kargaşalık
-
[isim]
Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
- İFLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü, güç bir durumdan kurtulma, iyi bir duruma gelme, onma
- "Senin iflah olacağın yok."
- "Dal çürük çıktı mı otuz metreden düşen iflah olmuyor artık." (Haldun Taner)
- "Benim dört çeşit insan karşısında iflahım kesilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kötü, güç bir durumdan kurtulma, iyi bir duruma gelme, onma
- İFRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
- "İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
- İFHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, anlatma
-
[isim]
Bildirme, anlatma
- İFFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
-
Namus
-
[isim]
Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
- İFTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oruç açma, oruç bozma
- "Akşam Rabia ile beraber yine oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
-
İftar vakti
-
Ramazanda akşam yemeği
- "İftara çağırmak."
-
[isim]
Oruç açma, oruç bozma
- İFRAĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi başka bir biçime çevirme
-
Boşaltım
-
[isim]
Bir şeyi başka bir biçime çevirme