Sonunda ide olan 32 kelime var. İDE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ide olan kelimeler listesine ya da başında ide olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KAYINVALİDE
HAZANDİDE, KONSOLİDE
KARAVİDE, MÜEYYİDE
GİTGİDE, İLERİDE, RENCİDE
CERİDE, GÜZİDE, KASİDE, KEŞİDE, LİKİDE, NADİDE, NEŞİDE, OKSİDE, ORKİDE, VALİDE, VARİDE
ABİDE, AKİDE, ANİDE, ASİDE, KAİDE
BİDE, CİDE, DİDE, FİDE, MİDE, PİDE, SİDE
İDE
D E İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EDİ, İDE
2 Harfli Kelimeler
DE, İD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYINVALİDE
-
-
[isim]
Kaynana, hanımanne
-
[isim]
Kaynana, hanımanne
- KONSOLİDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Vadesi uzatılan (borç), pekiştirilmiş
-
[sıfat]
Vadesi uzatılan (borç), pekiştirilmiş
- HAZANDİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Görmüş geçirmiş
-
Solgun, sararmış, solmuş
- "Sıska ve hazandide söğüt ormancığının içindeki geniş yolu takip ederken, sanki durmak istiyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Görmüş geçirmiş
- MÜEYYİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaptırım
-
[isim]
Yaptırım
- KARAVİDE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kerevit
-
[isim]
Kerevit
- RENCİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İncinmiş, kalbi kırılmış
- "Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim." (Ahmet Ümit)
- "Bir dostluk havası içinde bile olsa ferdin şahsi hürriyeti ve şahsi vakarı bundan rencide oluyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İncinmiş, kalbi kırılmış
- İLERİDE
-
-
[zarf]
Gelecekte, gelecek zamanda
- "Beni ileride okuyacak insanlar için yazdığıma inanmışımdır." (Salâh Birsel)
-
Ötede
- "En ileride, denize nazır olduğuna hükmettiği bir adanın önünde durdular." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gelecekte, gelecek zamanda
- GİTGİDE
-
-
[zarf]
Zaman ilerledikçe, giderek, gittikçe, ileride
- "Adem Ağaya gitgide bir çekingenlik geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Zaman ilerledikçe, giderek, gittikçe, ileride
- OKSİDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Paslanma" anlamındaki okside olmak ve"paslandırmak" anlamındaki okside etmek birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Paslanma" anlamındaki okside olmak ve"paslandırmak" anlamındaki okside etmek birleşik fiillerinde geçen bir söz
- KEŞİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Banka ve her tür piyango ikramiyesinde çekme, çekiliş
-
Arap harfli yazıda bazı harflerin baş tarafı yazıldıktan sonra süs için çekilen uzatma
-
[isim]
Banka ve her tür piyango ikramiyesinde çekme, çekiliş
- KASİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
On beş beyitten az olmayan, bütün beyitlerin ikinci dizeleri en baştaki beyit ile uyaklı olan ve çoğu kez büyükleri övmek için yazılan divan edebiyatı şiir türü
-
[isim]
On beş beyitten az olmayan, bütün beyitlerin ikinci dizeleri en baştaki beyit ile uyaklı olan ve çoğu kez büyükleri övmek için yazılan divan edebiyatı şiir türü
- NEŞİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir toplulukta okunmaya değer şiir
- "Neşidesini okurken, birdenbire bir açılışı, bir derinleşmesi vardır." (Memduh Şevket Esendal)
-
Atasözü gibi kullanılan beyit veya dize
-
[isim]
Bir toplulukta okunmaya değer şiir
- ORKİDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salepgillerden, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla camekânlarda yetiştirilen birtakım bitki türlerinin ortak adı
-
[isim]
Salepgillerden, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla camekânlarda yetiştirilen birtakım bitki türlerinin ortak adı
- GÜZİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Seçkin, seçilmiş, seçme
- "Selanik'in en varlıklı, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
-
Aydın, okumuş, seçkin (kimse)
- "Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
[sıfat]
Seçkin, seçilmiş, seçme
- LİKİDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek" anlamındaki likide etmek teriminde geçer
-
[sıfat]
"Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek" anlamındaki likide etmek teriminde geçer
- VARİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelen şey
-
Gelen evrak
-
[isim]
Gelen şey
- CERİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gazete
-
Tutanak, kayıt defteri
-
Süvari kolu
-
[isim]
Gazete
- NADİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Az görülür, görülmedik, seyrek görülen, çok değerli
- "El işi olmasına rağmen el değmeden yapılmış hissini veren bu nadide sanat eserine hayrandı." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Az görülür, görülmedik, seyrek görülen, çok değerli
- VALİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anne
- "Evde, yerinden kalkamayan seksenlik bir validem var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Anne
- ABİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anıt
-
[isim]
Anıt