Sonunda ide olan 32 kelime var. İDE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ide olan kelimeler listesine ya da başında ide olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

KAYINVALİDE

9 Harfli Kelimeler

HAZANDİDE, KONSOLİDE

8 Harfli Kelimeler

KARAVİDE, MÜEYYİDE

7 Harfli Kelimeler

GİTGİDE, İLERİDE, RENCİDE

6 Harfli Kelimeler

CERİDE, GÜZİDE, KASİDE, KEŞİDE, LİKİDE, NADİDE, NEŞİDE, OKSİDE, ORKİDE, VALİDE, VARİDE



5 Harfli Kelimeler

ABİDE, AKİDE, ANİDE, ASİDE, KAİDE

4 Harfli Kelimeler

BİDE, CİDE, DİDE, FİDE, MİDE, PİDE, SİDE

3 Harfli Kelimeler

İDE


Kelime bulma makinesi

D E İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

EDİ, İDE

2 Harfli Kelimeler

DE, İD

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAYINVALİDE

  1. [isim] Kaynana, hanımanne

HAZANDİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Görmüş geçirmiş
  2. Solgun, sararmış, solmuş
    • "Sıska ve hazandide söğüt ormancığının içindeki geniş yolu takip ederken, sanki durmak istiyordu." (Ömer Seyfettin)

KONSOLİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Vadesi uzatılan (borç), pekiştirilmiş

KARAVİDE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kerevit

MÜEYYİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaptırım

İLERİDE

  1. [zarf] Gelecekte, gelecek zamanda
    • "Beni ileride okuyacak insanlar için yazdığıma inanmışımdır." (Salâh Birsel)
  2. Ötede
    • "En ileride, denize nazır olduğuna hükmettiği bir adanın önünde durdular." (Refik Halit Karay)

RENCİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İncinmiş, kalbi kırılmış
    • "Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim." (Ahmet Ümit)
    • "Bir dostluk havası içinde bile olsa ferdin şahsi hürriyeti ve şahsi vakarı bundan rencide oluyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

GİTGİDE

  1. [zarf] Zaman ilerledikçe, giderek, gittikçe, ileride
    • "Adem Ağaya gitgide bir çekingenlik geldi." (Falih Rıfkı Atay)

NEŞİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir toplulukta okunmaya değer şiir
    • "Neşidesini okurken, birdenbire bir açılışı, bir derinleşmesi vardır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Atasözü gibi kullanılan beyit veya dize

GÜZİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Seçkin, seçilmiş, seçme
    • "Selanik'in en varlıklı, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
  2. Aydın, okumuş, seçkin (kimse)
    • "Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur?" (Orhan Seyfi Orhon)

NADİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Az görülür, görülmedik, seyrek görülen, çok değerli
    • "El işi olmasına rağmen el değmeden yapılmış hissini veren bu nadide sanat eserine hayrandı." (Cahit Uçuk)

LİKİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek" anlamındaki likide etmek teriminde geçer

VARİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelen şey
  2. Gelen evrak

KASİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] On beş beyitten az olmayan, bütün beyitlerin ikinci dizeleri en baştaki beyit ile uyaklı olan ve çoğu kez büyükleri övmek için yazılan divan edebiyatı şiir türü

ORKİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Salepgillerden, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla camekânlarda yetiştirilen birtakım bitki türlerinin ortak adı

CERİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gazete
  2. Tutanak, kayıt defteri
  3. Süvari kolu

VALİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anne
    • "Evde, yerinden kalkamayan seksenlik bir validem var." (Memduh Şevket Esendal)

OKSİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Paslanma" anlamındaki okside olmak ve"paslandırmak" anlamındaki okside etmek birleşik fiillerinde geçen bir söz

KEŞİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Banka ve her tür piyango ikramiyesinde çekme, çekiliş
  2. Arap harfli yazıda bazı harflerin baş tarafı yazıldıktan sonra süs için çekilen uzatma

KAİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kural
    • "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
    • "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." (Halide Edip Adıvar)
  3. Kalça

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü