İçinde şu olan 6 harfli 24 kelime var. İçerisinde ŞU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şu olan kelimeler listesine ya da Sonu şu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAŞUCU

  1. [isim] Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü

KURŞUN

  1. [isim] Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C'de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb)
    • "Yarın, öbür gün Arap çeteleri ile sarılacaksınız, Peygamberin yeşil kubbesine kurşun atacaklar." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Suriye'de bel kemiğine bir kurşun dokunmuştu." (Ömer Seyfettin)
    • "Gurbet acısı kurşun gibi içine çökmüştü şimdi." (Haldun Taner)
    • "Az bir sürede bütün köy bu kurşunları sıkanın Hasan olduğunu öğrendi." (Yahya Kemal)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Kurşun boru."
  3. Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlarda kullanılan mermi
    • "Kanatları kurşunla parçalanmış bir kartal / Benim gibi seyreder, yerden, mavilikleri." (Yaşar Nabi Nayır)

MAĞŞUŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karışık

ŞUBARA
...
ŞURALI

  1. [sıfat] Şu yerin halkından olan, şu yöreden olan

ŞURADA

  1. [zarf] Şu yerde

ŞUNSUZ
...
ŞUHLUK

  1. [isim] Şuh olma durumu

ŞUNDAN

  1. şu nedenle
    • "Masanın üstünde şu mektubu buldu" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle şunun şurasında ne var ki ağzımızın tadını kaçırıyorsunuz." (Osman Cemal Kaygılı)

ŞUNLAR

  1. [zamir] Şu zamirinin çokluk biçimi

POŞULU

  1. [sıfat] Poşusu olan
    • "Kadınların hepsi poşuluydu, yalnız gözleri görünüyordu." (Tarık Dursun K)

ŞAŞULA
...
KONUŞU

  1. [isim] Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum

KOŞUCU

  1. [isim] Koşuya katılan yarışçı

UYUŞUM

  1. [isim] Uyuşma durumu, uyuşurluk
    • "Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
  2. İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu

ŞUURLU

  1. [sıfat] Bilinçli
    • "Şuurlu bir anlayışla olmaksızın, ben de ister istemez aynı havaya kapılmıştım." (Falih Rıfkı Atay)

TUMŞUK

  1. [isim] Papağan, kartal vb. kuşların kemerli gagası

UYUŞUK

  1. [sıfat] Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
    • "Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile." (Peyami Safa)
  2. Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu

MENŞUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yayılmış, dağıtılmış, neşredilmiş
  2. [isim] Prizma
  3. [isim] Padişah tarafından verilen vezirlik vb. bir unvanı gösteren bir ferman türü

OLUŞUM

  1. [isim] Oluşma işi, teşekkül, teşkil
  2. Katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü