İçinde şu olan 5 harfli 20 kelime var. İçerisinde ŞU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şu olan kelimeler listesine ya da Sonu şu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞUBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yirmi sekiz, artık yıllarda yirmi dokuz gün süren, yılın ikinci ayı, gücük ay
-
[isim]
Yirmi sekiz, artık yıllarda yirmi dokuz gün süren, yılın ikinci ayı, gücük ay
- KOŞUK
-
-
[isim]
Nazım, manzume
-
Koşma, türkü
-
[isim]
Nazım, manzume
- KOŞUM
-
-
[isim]
Araba hayvanının kayış takımı, koşum takımı
- "Koşumlarındaki ziller şıngırdadılar." (Necati Cumalı)
-
Hayvanın arabaya koşulması
-
[isim]
Araba hayvanının kayış takımı, koşum takımı
- ŞUHUT
- ...
- HOŞUR
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[sıfat]
Değersiz, kaba, bayağı
-
Şişman, dolgun (kadın)
- "Ah bir hoşur karıya rast gelsem." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Değersiz, kaba, bayağı
- MEŞUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uğursuz
- "İlk çocuğunu doğuran genç bir kadına meşum şeyler söylememeliydim, sustum." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Uğursuz
- HAPŞU
-
-
[ünlem]
Hapşırırken çıkan ses
-
[ünlem]
Hapşırırken çıkan ses
- TURŞU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve
- "Bütün gün çocukların peşinde koşmaktan turşusu çıkmış ihtiyar lalanın karanlık bir köşede horladığı işitiliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bir kısmetin çıkar çıkmaz seni vereceğiz. Turşunu kuracak değiliz ya!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bitkin, yorgun
- "Portakalların turşusu çıkmış."
-
[isim]
Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve
- COŞUM
- ...
- KOŞUT
-
-
[sıfat]
Paralel
- "Kuruluş, işletmeye koşut olarak başka yararlı işler de yaptı." (Aydın Boysan)
-
[sıfat]
Paralel
- AŞURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
- KOMŞU
-
-
[isim]
Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad
-
[sıfat]
Sınır ortaklığı bulunan, mücavir
- "Komşu bahçeler arasında da pek kullanılmayan yan kapılar vardı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad
- KOŞUL
-
-
[isim]
Şart
-
Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
-
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
- "Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Şart
- ŞUNCA
-
-
[sıfat]
Epey, çok
-
[zarf]
Şu kadar, şu denli
- "Şuncasını söyleyeyim, ben şiirin şarkılaştırılarak okunmasını sevmem." (Melih Cevdet Anday)
-
[sıfat]
Epey, çok
- ŞURUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet
- "Sen hele şu kadayıfın şurubuna bir göz atıver." (Atilla İlhan)
-
Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek
- "Vişne şurubu."
-
İçinde çok miktarda şeker bulunan koyu sıvı kıvamda olan ilaç
- "Kuvvet şurubu."
-
[isim]
Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet
- BEŞUŞ
- ...
- COŞUŞ
- ...
- ŞUARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şairler
-
[isim]
Şairler
- KOŞUN
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Asker, yan yana durmuş asker dizisi, saf
-
Yan yana dizilmiş insanların oluşturduğu dizi
-
Koşu, yarış
-
[isim]
Asker, yan yana durmuş asker dizisi, saf
- MAŞUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sevilen, âşık olunan (erkek)
- "Biz sevdik, âşık olduk, sevildik, maşuk olduk." (Yunus Emre)
-
[sıfat]
Sevilen, âşık olunan (erkek)