İçinde şma olan 7 harfli 90 kelime var. İçerisinde ŞMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şma olan kelimeler listesine ya da Sonu şma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MAŞ, ŞAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AŞ, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZLAŞMA
-
-
[isim]
Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs
- "Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" (Tarık Buğra)
-
[isim]
Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs
- KIZIŞMA
-
-
[isim]
Kızışmak işi
-
[isim]
Kızışmak işi
- TANIŞMA
-
-
[isim]
Tanışmak işi
- "Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tanışmak işi
- SORUŞMA
-
-
[isim]
Soruşmak işi
-
[isim]
Soruşmak işi
- SAVAŞMA
-
-
[isim]
Savaşmak işi, muharebe
-
[isim]
Savaşmak işi, muharebe
- KIRIŞMA
-
-
[isim]
Kırışmak işi
-
[isim]
Kırışmak işi
- TIKIŞMA
-
-
[isim]
Tıkışmak işi
-
[isim]
Tıkışmak işi
- DURUŞMA
-
-
[isim]
Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, mahkeme, murafaa
- "Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, mahkeme, murafaa
- TAKIŞMA
-
-
[isim]
Takışmak işi
-
[isim]
Takışmak işi
- ARAŞMAK
- ...
- ÇIKIŞMA
-
-
[isim]
Çıkışmak işi
-
Birine sert sözler söyleme
- "Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çıkışmak işi
- SIKIŞMA
-
-
[isim]
Sıkışmak durumu
- "İçinde garip bir sıkışma, ezilip büzülme duyuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Sıkışmak durumu
- KONUŞMA
-
-
[isim]
Konuşmak işi
- "Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak." (Anayasa)
- "İçerideki bu mühim şahsiyetlerin kendi aralarında bir konuşmaya dalmış olduklarını görünce ..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Görüşme, danışma, müzakere
-
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans
- "Bu konuşmaya nihayet verirken okumak terbiyesinden bahsetmek lazımdır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Konuşmak işi
- BARIŞMA
-
-
[isim]
Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma
- "Araya adam koyup barışmanın yollarını aramaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma
- OYLAŞMA
-
-
[isim]
Müzakere
-
[isim]
Müzakere
- SOĞUŞMA
-
-
[isim]
Soğuşmak işi
-
[isim]
Soğuşmak işi
- YILIŞMA
-
-
[isim]
Yılışmak işi
-
[isim]
Yılışmak işi
- KUBAŞMA
-
-
[isim]
Kubaşmak işi
-
[isim]
Kubaşmak işi
- YARAŞMA
-
-
[isim]
Yaraşmak işi
-
[isim]
Yaraşmak işi
- UYLAŞMA
-
-
[isim]
Uylaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Uylaşmak işi veya durumu