İçinde şe olan 6 harfli 75 kelime var. İçerisinde ŞE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şe olan kelimeler listesine ya da Sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EŞ, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEFFAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saydam
-
[sıfat]
Saydam
- MAŞERİ
- ...
- AŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onluklar
-
[isim]
Onluklar
- DEHŞET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
- "Olduğum yerde korkudan ve dehşetten donmuştum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali'nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır." (Necati Cumalı)
- "Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ev sahibi dehşete kapılmış gibiydi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Olağanüstü
- "Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
Olağanüstü şeyler karşısında şaşma anlatan bir söz
- "Dehşet, bu ne güzellik!"
-
[isim]
Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
- HAŞERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Böcek
-
[isim]
Böcek
- ŞEBNEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiy
-
[isim]
Çiy
- ŞEHEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şehvetle ilgili, kösnül, erotik
-
[sıfat]
Şehvetle ilgili, kösnül, erotik
- ŞEVVAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hicri takvime göre ramazandan sonra gelen ay, bayram ayı
-
[isim]
Hicri takvime göre ramazandan sonra gelen ay, bayram ayı
- KÖREŞE
-
-
[isim]
Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka
-
[isim]
Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka
- ŞEŞÜSE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi
- ENDİŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Düşünce
- "Asıl bu bakımdan endişeye düşerek yalnız beni çağırmakla kalmamış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tasa, kaygı
- "Bütün çehrelere hemen bir durgunluk, hüzün, endişe çökerdi." (Refik Halit Karay)
-
Kuşku
-
Korku
-
[isim]
Düşünce
- ŞEREFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer
- "İstanbul'un kandilleri bile yanmayan şerefelerinde eski ışıkları arar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer
- MONŞER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[ünlem]
"Azizim, dostum" anlamında bir seslenme sözü
-
[sıfat]
Davranışlarında Batı özentisi içinde bulunan
-
[ünlem]
"Azizim, dostum" anlamında bir seslenme sözü
- ŞERİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
- EŞELEK
-
-
[isim]
Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
-
[isim]
Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
- TELAŞE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Telaş
- "Şimdi telaşem biraz azalsın da getireceğim zaten." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Telaş
- ŞECAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik
- "Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler." (Koca Ragıp Paşa)
-
[isim]
Yiğitlik
- EŞEYLİ
-
-
[sıfat]
Erkek veya dişi eşeyden birine sahip olan, diğer eşey olmadan üreyemeyen cinsliği olan
-
[sıfat]
Erkek veya dişi eşeyden birine sahip olan, diğer eşey olmadan üreyemeyen cinsliği olan
- ŞİMŞEK
-
-
[isim]
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- "Üst üste birkaç şimşek çakıyor." (Atilla İlhan)
- "Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Parıltı
- "Bazen kara gözlerinde şimşekler çakıyordu." (Reşat Enis)
-
[isim]
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- FAHİŞE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Orospu
-
[isim]
Orospu