İçinde şe olan 6 harfli 75 kelime var. İçerisinde ŞE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şe olan kelimeler listesine ya da Sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EŞ, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAŞERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Böcek
-
[isim]
Böcek
- ŞELALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük çağlayan, çavlan
-
[isim]
Büyük çağlayan, çavlan
- BELEŞE
- ...
- EŞELEK
-
-
[isim]
Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
-
[isim]
Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
- ŞEHVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cinsel istek, kösnü
- "Düşman zabitinin gözlerinde şehvet arzuları yandı." (Reşat Enis)
-
Aşırı istek
- "Her sabah masamıza yeni bir şehvetle geçtik." (Haldun Taner)
-
[isim]
Cinsel istek, kösnü
- ŞERİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
- AŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onluklar
-
[isim]
Onluklar
- ŞEBEKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
-
Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı
-
Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü
- "Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
- ŞİMŞEK
-
-
[isim]
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- "Üst üste birkaç şimşek çakıyor." (Atilla İlhan)
- "Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Parıltı
- "Bazen kara gözlerinde şimşekler çakıyordu." (Reşat Enis)
-
[isim]
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- GÜLŞEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gül bahçesi
-
[isim]
Gül bahçesi
- İŞETME
-
-
[isim]
İşetmek işi
-
[isim]
İşetmek işi
- ŞERARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıvılcım
- "Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kıvılcım
- İŞEYİŞ
- ...
- ŞEVKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet
-
[isim]
Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet
- VAHŞET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yabani, vahşi olma durumu
-
Korku, ürküntü
-
Issızlık, yalnızlık
-
[isim]
Yabani, vahşi olma durumu
- ŞEMAİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dış görünüş
-
Huy, karakter
-
[isim]
Dış görünüş
- DİŞEĞİ
-
-
[isim]
Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç
-
[isim]
Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç
- TELAŞE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Telaş
- "Şimdi telaşem biraz azalsın da getireceğim zaten." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Telaş
- DÖŞEME
-
-
[isim]
Döşemek işi
-
Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama
- "Odanın döşemesine bakıyor, bir türlü bu yabancı yere bir ad koyamıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat
-
Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri
- "Bu patiska döşemeleri beraber ütüleyecektik." (Aka Gündüz)
-
Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri
-
Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü
- "Hamama gitmek, yıkanmak, masallara, masal döşemelerine bile girdiği gibi halkımızın yaşama biçimlerine de karışmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Döşemek işi
- ENDİŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Düşünce
- "Asıl bu bakımdan endişeye düşerek yalnız beni çağırmakla kalmamış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tasa, kaygı
- "Bütün çehrelere hemen bir durgunluk, hüzün, endişe çökerdi." (Refik Halit Karay)
-
Kuşku
-
Korku
-
[isim]
Düşünce