İçinde şe olan 5 harfli 51 kelime var. İçerisinde ŞE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şe olan kelimeler listesine ya da Sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EŞ, ŞE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEŞER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsanoğlu, insan

ŞEFİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sevecen, şefkatli, müşfik

KEŞEN

  1. [isim] Zincirden yular veya ayak kösteği

KROŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Boksta bir yumruk vuruş biçimi

KUŞET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gemi veya tren yatağı

MAŞER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan topluluğu, toplum

ŞEREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
    • "İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
    • "Bugünün şerefine giydiği yabanlık lacivert entarisiyle annesi kapıda bekliyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Dükkânın açılışı şerefine içildi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
    • "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)

ŞERHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dilim, parça
  2. Yara

ÜŞENÇ

  1. [isim] Üşenme, üşengeçlik
    • "Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?" (Sait Faik Abasıyanık)

ŞERİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
    • "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Dar, uzun kıyı parçası
    • "Deniz şeridi. Kara şeridi."
  3. Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
  4. Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
    • "Sol şerit geçişe ayrılmıştır."
  5. Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan

ŞERPA
...
ŞEHLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı (göz)
    • "Çakır Emine'nin şehla olan gözünün tarafındaki yanağına elimin tersiyle tokadı yapıştırdım." (Osman Cemal Kaygılı)

ŞEDDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gereken harfin üstüne konulan işaret

DÖŞEM

  1. [isim] Tesisat, donanım
    • "Elektrik döşemi. Sıcak su döşemi."

MENŞE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başlangıç, bir şeyin çıktığı yer, köken, kaynak, sebep
    • "Yeter ki marazın menşesi anlaşılmış olsun." (Aka Gündüz)

ŞERİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortak

ATAŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı
    • "Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir." (Falih Rıfkı Atay)

İŞEME

  1. [isim] İşemek işi

ŞEKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
    • "O bacakları biraz kalınca ama yüzü şeker gibi tatlı, kolejli kızı gözetlemeye başlar." (Haldun Taner)
  2. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı
  3. Şeker hastalığı
    • "Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti." (Haldun Taner)
  4. [sıfat] Sevimli, cana yakın ve güzel
    • "Hele bak, ne şeker şey!"

FİŞEK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlara, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane
    • "Ben fişeklerin barutunu, tapasını koyayım, beybaba saçmasını..." (Aka Gündüz)
  2. Donanma ve şenliklerde kullanılan çeşitli yanıcı veya patlayıcı maddeler
    • "Kestane fişeği."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü