İçinde şe olan 5 harfli 51 kelime var. İçerisinde ŞE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şe olan kelimeler listesine ya da Sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EŞ, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEFİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sevecen, şefkatli, müşfik
-
[sıfat]
Sevecen, şefkatli, müşfik
- KEŞEN
-
-
[isim]
Zincirden yular veya ayak kösteği
-
[isim]
Zincirden yular veya ayak kösteği
- BİŞEK
-
-
[isim]
Yayık dövmede kullanılan araç
-
[isim]
Yayık dövmede kullanılan araç
- DÖŞEM
-
-
[isim]
Tesisat, donanım
- "Elektrik döşemi. Sıcak su döşemi."
-
[isim]
Tesisat, donanım
- ŞEHİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site
- "İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur diyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site
- ŞEBEK
-
-
[isim]
Genellikle Afrika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, uzun veya kısa kuyruklu türleri olan maymun
-
[sıfat]
Çirkin ve arsız (kimse)
-
[isim]
Genellikle Afrika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, uzun veya kısa kuyruklu türleri olan maymun
- ŞERAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Şeriat bakımından
-
[zarf]
Şeriat bakımından
- FİŞEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlara, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane
- "Ben fişeklerin barutunu, tapasını koyayım, beybaba saçmasını..." (Aka Gündüz)
-
Donanma ve şenliklerde kullanılan çeşitli yanıcı veya patlayıcı maddeler
- "Kestane fişeği."
-
[isim]
Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlara, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane
- ÜŞENÇ
-
-
[isim]
Üşenme, üşengeçlik
- "Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Üşenme, üşengeçlik
- DÜŞEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
- "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
-
Umulmayan iyi bir rastlama
- "Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu."
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
- ŞEKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Biçim
- "Dünyayı alıp avucuna bir gün Tanrı'm / Avucunda bu dünyaya bir şekil ver." (Arif Nihat Asya)
- "O, biraz da bana yardım olsun diye, mektepteki Amerika'dan gelen gazeteleri toplar, getirir, bu işe şekil verirdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim
- "Bu kitapta birçok şekil var."
-
Davranış biçimi, tutum, yol, tarz
- "Bu şekilde hareket etmek doğru değildir."
-
Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
- "Yalnızlığın şekilleri vardır, kimsesiz bir yerde yalnızlık, sosyete ve kalabalık içinde yalnızlık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi
- "Yönetim şekli."
-
Anlatım biçimi
- "Ne yapıp yapmış, bu havai konuşmayı röportaj şekline sokmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Biçim
-
Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim
- "Geometrik şekil."
-
[isim]
Biçim
- ŞELPE
- ...
- BEŞER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanoğlu, insan
-
[isim]
İnsanoğlu, insan
- ŞERİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
- "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dar, uzun kıyı parçası
- "Deniz şeridi. Kara şeridi."
-
Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
-
Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
- "Sol şerit geçişe ayrılmıştır."
-
Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan
-
[isim]
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
- TİRŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yeşil ile mavi arası renk
- "Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
Üzerine yazı yazmak için hazırlanan deri, parşömen
-
[isim]
Yeşil ile mavi arası renk
- KUŞET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gemi veya tren yatağı
-
[isim]
Gemi veya tren yatağı
- ŞEREF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
- "İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
- "Bugünün şerefine giydiği yabanlık lacivert entarisiyle annesi kapıda bekliyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Dükkânın açılışı şerefine içildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
- "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
- ATAŞE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı
- "Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı
- ŞEKEL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İsrail para birimi
-
[isim]
İsrail para birimi
- ŞEKVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınma, sızlanma, şikâyet
-
[isim]
Yakınma, sızlanma, şikâyet